Ahmet Alkan
Değerli okurlarım sevgili hemşerilerim. Günler o kadar hızlı akıp gidiyor ki şerit gibi geçiyor insanın gözünden, anlatmak yazmakla bitmez. Biz şimdilik 5 Yıl öncesine gidelim. Kahve köşelerinde, caddelerde, sokaklarda, toplantılarda ve evlerde yaşadıklarımız. Öncelikle dedikodular, Konuşulanlar, dertleştiğimiz ve seçtiklerimiz, zaman ne kadar hızlı geçiyor dimi, ne kazandık ne kaybettik. İsterseniz bu yazıyı okumadan önce, şöyle bir çocukluk ve gençlik yıllarınızı siz bir düşünün. Neler yaptınız nelerle karşılaştınız neler çektiniz, hepsi şerit gibi geçiyor gözünüzün önünden. Ancak birde bugünkü yaşınıza ve durumunuza bakın, ya çok kötü birisiniz ya iyi niyetli yada yaşlanmış, yerinizden kalkıp ibadet etmeye bile üşeniyorsunuz, bırakın siyasetle toplumla uğraşmayı,ticarette bile cesaret edemiyor, bazı insan. Keşke herkes iyi niyetli olsa bu ilçede. Tabiî ki bu herkes için geçerli olması mümkün değil. Ancak ülkemizde ve ilçemizde insanlarımızın % 70 bu durumda, böyle düşünür, “AH ŞİMDİ GENÇLİĞİM OLSAYDI”, neler yapmazdım neler der, der ama nerde o günler. Gençlik, Yüce Allahın kullarına bahşettiği ömrün en önemli dönemidir. Gençlik çalışkanlık zindelik, dinçlik, cesaret, metanet, heyecan, kuvvet ve enerji demektir.Kıymetli KardeşlerimGençlik, Allahın insana verdiği bir emanettir. Gençlik ve yaşlılık kötü niyet ve ameller için amansız bir silah,iyi idealler için ölümsüz bir istikbal,yuvaların ve milletlerin geleceğini cennet veya cehenneme çevirebilecek nesillerdir.Yüce Allah; Hangi gencin daha güzel amel yapacağını sınamak için, ölümü ve hayatı yaratmıştır. Ayet-i Kerimede “Hayat ve yaşamı ise bir imtihan olarak, hem faydalı, hem hayırlı hem güzel olduğunu vurgulamıştır”. Bu ayet-i Kerime aynı zamanda hayatın en verimli dönemini teşkil eden gençlik yıllarının ne kadar önemli ve değerli olduğuna ve en güzel bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Peygamberimiz s.a.v de .beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini bil, ölüm gelmeden önce hayatın,hasta olmadan önce sağlığın,meşguliyetten önce boş vaktin,ihtiyarlamadan önce gençliğin,yoksulluğa düşmeden önce zenginliğin kıymetini bil buyurmuştur. Değerli dostlarım, İnsanoğlu yeryüzünde yaşayan varlıkların en şereflisi ve en üstünüdür. İyi yetiştirebilir ve eğitebilirsek gençler, milletimizin, memleketimizin hem maddi hem de manevi yönden kalkınmasına yardımcı olacak bireyler olacaklardır. Gençlerimize her zaman her alanda testek olalım, onları tertemiz bir nesil olarak yetiştirelim ki emin adımlarla geleceğe doğru yürüyelim. Evlatlarımızın maddi yönlerini ihmal etmediğimiz gibi manevi yönlerini de asla ihmal etmeyelim ki, cana kıymayan, çalmayan, hakka hukuka riayet eden devletine baş kaldırmayan, cahil inanç ve fikirler peşinde koşmayan bir nesle sahip olabilelim. Ancak o zaman özlediğimiz Yığılca’ya, huzura ve sükuna ta kavuşuruz. Değerli büyüklerim, kardeşlerim. Uyanalım artık bencillik den, cahillikten, Gençlik akıyor bu güzel ilçeden, Çaresine bakmazsak,….O bu hikaye sevgili dostlar, Yığılca da değişim zamanı gelmedimi hala?. Gençliğimize sahip çıkmazsak, onlara en güzel bir şekilde yetiştirip hizmet için gayret göstermezsek, geçmiş yıllarda olduğu gibi, kendi ellerimizle bile, bile geleceğimizi tehlikeye atmış oluruz. Aksi taktirde neslimizin iflası, ellerimizle yaptıklarımızın cezası olur. Şayet gençlerimize, Allah ve Resulünün gösterdiği istikamette yön verirsek, milletine hizmet eden ve kendisini itaate adayan hayırlı bir gençlik olur. İşte o zaman yıkan, bozan değil;yapan,iman eden birleştiren,kaynaştıran hayırlı bir gençlik kazanmış oluruz.
3029 kez okundu.
Yazarın diğer yazıları
