11.01.2023 tarihinde “Binaların çatıları neden çatı katı olarak değerlendirilmez?” başlığı ile bir yazı yazmıştım. O yazıyı tekrar hiç değiştirmeden aşağıya aldım.
“17 Ağustos, 12 Kasım 1999 ve 23 Kasım 2022 depremlerini yaşamış bir nesil olarak bizzat gördük ki Düzce, Sakarya, Kocaeli illeri deprem kuşağında olan illerimizdir. Bu illerimizde yaşayan halkımız bundan sonra yüksek katlı binalar yapıp da içinde oturmaz.
Vatandaşımız ister bir kat, isterse 2 kat bina yapsın, yapmış olduğu çatının altını neden konut olarak değerlendirmez. Veya yerel yönetimler çatıların altını konut olarak değerlendirmesi için vatandaşı neden uyarmaz veya zorunlu tutmaz?
Şöyle bir fikir cimnastiği yapalım; Diyelim ki Düzce ili merkez ilçede hali hazırda 10 bin bina var. Her binanın da ortalama 120 metre kare büyüklüğünde olduğunu var sayalım. Bu durumda Düzce’de 10 bin adet 120 metre kare büyüklüğünde temel atılmasına gerek olmadan kullanabileceğimiz çatı katı yani konut yeri var demektir. Metre kare olarak değerlendirilecek olursa 1200 dönüm hazır arsa demektir. Veya kullanmadığımız, çatıya çıktığımızda örümcek ağlarıyla, tozlarla kaplı kayıp 1200 dönüm kapalı alan, yani kayıp 10 bin konut! Buna, köyleri ve diğer ilçeleri de ilave ettiğimizde ilimizde kullanıma hazır ama kullanmadığımız çok büyük alanlarımız var demektir.
Şu anda devleti idare eden irade dar gelirli vatandaşlara konut yapılması için arsa tahsis edecek, ucuz kredi verecek, vatandaşı ömür boyu borçlandıracak ve vatandaş konut sahibi olacak? Kabul etmek gerekir ki bu bir çözüm ama bu arada var olan imkanlarımızın da değerlendirilmesi için fikir geliştirsek ve uygulamaya soksak daha doğru olmaz mı?
Belediyeler, çatı katı yapılmasına uygun olan binaların çatılarının değerlendirilmesi için proje geliştirmeli, bilgisi dahilinde güzel mimari projeler çizilmesini sağlamalı, vatandaşın daha ucuz maliyetle konut sahibi olmasını sağlayarak vatandaşa ve dolayısıyla merkezi idareye yardımcı olmalıdır. Düzce belediyesi bu konuda başı çeken il olmalıdır!
Bu yazıyı okuyan ve işin içinde olan bir görevli hemen şunu söyleyebilir: Efendim 3194 sayılı imar kanununa göre 2 katlı binalarda, belediyelerin aldığı veya alacağı karara göre zaten çatı katlarında binanın büyüklüğüne göre belli bir alan için imar izini veriliyor. Bu konuda benim söylemek istediğim şudur: 1 veya 2 katlı konutu olan ve diyelim ki 10 yıldan beri konutunda ikamet etmekte olan vatandaş belediyeye, ben çatıyı değiştirip sizin gözetiminiz altında buraya yine sizin uygun göreceğiniz büyüklükte çatı katı yapmak istiyorum. Binama bakın, inceleyin, eğer statik olarak, mimari olarak uygunsa çatı katı yapmak istiyorum! Bu mümkün olmaz mı? Benim bu teklifim her bina için uygun görülmeyebilir. Şartların zorlanması ilgilileri zora sokmayacaksa uygun olan binalar için böyle bir çalışma neden olmasın?
Yaklaşık 7-8 yıldan bu yana yapılan bazı okulların çatı katlarının değerlendirilerek çatıların altının konferans salonu, spor salonu, mescit, resim odası, müzik odası, gerektiğinde sınıf ilavesi vb. ihtiyaçlar için kullanıldığını da hatırlatmış olayım. Bildiğim kadarı ile Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda çatı katlarının da kullanılabileceği TİP projeler üretti. Şunu da yeri gelmişken hatırlatmakta fayda var. Çatı katlarının değerlendirilmesi konusu bakanlık yetkilileri tarafından o günlerde çok da kolay kabul edilmediğini duymuştum. Sonuç: Çatı katlarının kullanım alanı olarak kabul edilmesi okulları son derece rahatlatmıştır.
Bir başka önemli konu da şu olmalıdır: Hepimizin malumu olduğu üzere son yıllarda enerji konusunda herkesin sıkıntısı olduğu gibi ülkemizin de sıkıntısı var. Ülkemiz, güneş açısından bol güneş alan bir ülkedir. Hali hazırda ilimizde kendi enerjisini üreten konut ve fabrika sahiplerinin olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bundan sonra yapılacak olan binalarda çatılara güneş panelleri koyma mecburiyetinin olabileceğini dikkate almalıyız. Çatılarımızın şeklini ve projesini ileriki yıllarda güneş enerjisi üretebileceğimiz, güneş panelleri koyabileceğimiz şekilde yapılmasını sağlamalıyız!
Belediyelerimiz, uygun olan binaların çatı katlarının konut şeklinde değerlendirmesini, çatıların güneş enerjisi üretebileceğimiz şekilde projelendirilmesini dikkate alarak vatandaşlarımızı bilgilendirmeli ve yönlendirmelidir. Bu şekilde düşünmenin, proje üretmenin hiçbir kimseye zararı olmayacağı gibi hem vatandaşımız hem de devletimiz açısından büyük kazancı olacağı inancındayım.
***
*Devlet, çatı katı yapılmasına, teknik açıdan uygun olan binalar için nasıl ki imar barışı yapmışsa, çatıların altını da binalara çatı katı olarak eklenmesi için bir kolaylık göstermelidir. Sonunda ruhsat da versin, iskan da. Bunun karşılığı olarak alacağı harcı da alsın. Vatandaş bunu kaçak yapmaktansa devlet gözetiminde ve kurallara uygun yapsın. Belli bir tarihten sonra da yapılacak konutların çatılarının, çatı katı olarak mutlak surette yapılması zorunluluğu getirilsin.
*
*Alıştığımız, halen uyguladığımız yöntemleri yok sayarak yeni bir yapılanmadan, projeden bahsediyorum. Yukarıdaki yazı halen uygulanmakta olan düzene uymayabilir. Önemli olan söyleneni anlamak, bunun için de emek vermek, düşünmek, proje üretmek gerekir. Hali hazırda uygulamada olan yönetmelikler gerektiğinde sorgulanabilmeli ve değiştirilebilmelidir.
*
*2 katlı konutu olan ve diyelim ki 10 yıldan beri konutunda ikamet etmekte olan vatandaş belediyeye, “ben çatıyı değiştirip sizin gözetiminiz altında buraya yine sizin uygun göreceğiniz büyüklükte çatı katı yapmak istiyorum. Binama bakın, inceleyin, eğer statik olarak, mimari olarak uygunsa çatı katı yapmak istiyorum!” Dediğinizde karşınıza şu cümle çıkmamalı; Bina yapım ruhsatının süresi 5 yıldır. Siz o binada 10 yıldan beri ikamet ediyorsunuz onun için yeniden bir ruhsat alacaksınız, zemin etüdü vs. yaptıracaksınız! Neden? Zemin mi değişti?
*
*Ben önceki çatımın yüksekliğini değiştirmeyeceğim, çatımın altına odalar yapmak istiyorum, hafif malzemeyle yapmak istiyorum. Yine mi olmaz? Olmaz efendim! Neden? Mevzuata aykırı. İşte söylemek istediğim bu!
Yorum yazarak Yığılcanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yığılcanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yığılcanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yığılcanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yığılcanın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yığılcanın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yığılcanın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yığılcanın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.