Değerli Okuyucular, Sevgili dostlar, ramazan ayının yarısını bitirdik. Sayılı günler çok çabuk geçiyor . 16 Mart 2021 tarihinde yazdığım ilçemizde turizm adlı köşe yazımda turizm haftasında tekrar turizm konulu bir yazı yazacağımı söylemiştim. Geçen hafta 15-22 Nisan ülkemizde turizm haftası idi. Ancak korananın ülkemizde tekrar artış eğlimine girmesi nedeniyle devlet yeni kısıtlamalara gitti. Halkımız maalesef uyarıları dikkate almayıp birdenbire salgın bitmiş gibi hareket etmeye başlayınca halimiz ortada. Uzmanların sesine kulak vermeyip bana bir şey olmaz mantığı devam ediyor. Böyle olunca devlet ilave tedbirler almak zorunda kalıyor. Onun için turizmle ilgili belirsizlik başladı. Ben de mecburen salgın nedeniyle geçen hafta “Yardımlaşma ve Dayanışma” konulu bir yazıyı kaleme aldım. Malum virüs nedeniyle turizmle ilgili yapılan planlamalar her şey alt üst oldu. Ancak hayat devam ediyor. Gelecek güzel günler için hazırlık yapmak ve turizmle ilgili hedeflere ulaşmak için ülkemiz ,ilimiz ve ilçemizde hazırlıklar yapmak zorundayız. Bacasız sanayi dediğimiz turizm için bu hafta ilimiz ve ilçemizde neler yapılabileceğini sizinle paylaşmak istedim.
Bu turizm çalışmalarına engel olarak gördüğümüz çimento fabrikası, taş ve mermer ocaklarını yok sayamayız. İstemesek de onlarla beraber yaşamaya alışacağız. Onların varlığını kabul edip onlarıda bu çalışmalara dahil etmeliyiz. Taşımız, toprağımızdan paramızı onlar alıp tozunu biz yutacaksak bunun bedelini mutlaka ödemeleri gerekir. Derelerimizden akan sularımızdan istifade edenleri de unutmayalım. Düzce Ovası sulama, İstanbul içme suyunu alıyorsa aldıkları paradan Yığılca’da nasibini almalıdır. Yalnız burada bir hususu önemle arz etmek istiyorum. Bu trafik sorunu hepimizin en büyük sıkıntısı. İlçe merkezinde park sıkıntısı. Yol güzergahlarında seyreden özellikle kamyonların gidişleri gelişleri hiç hoş değil. Sanki yol onların tekelindeymiş gibi gidiyorlar. Tabii hepsi değil. Sözüm böyle harerket edenlere. Bu şekilde karşısındaki diğer araçları küçük görüp gidenlerde kültür eksikliği olduğunu düşünüyorum. Bunları trafikle ilgili görevliler mutlaka eğitime almalıdır. Hele ilçe merkezinden geçişleri tüm halkımızı rahatsız ediyor. Burada her zaman dile getirdiğimiz çevre yolu ihtiyacı ortaya çıkıyor.
Evet Değerli Dostlar ve Sevgili Okuyucular, “Turizm Yolu” için geçmişten günümüze emeği geçenleri unutmamak gerekir. Yığılca’dan Yedigöllere doğru güzergahta Bekirler altı Melen kıyısına kadar yol yapıldı. Emeği geçenleri kutlarım. Oradan itibaren Yaylatepe’ye kadar mevcut yolun iyileştirilmesi için yazımın başında dediğim gibi tüm siyasetçilerin elini taşın altına koymasını bekliyoruz. Başka bir Yığılca yok istesek de istemesek de bu cennet güzeli yerde yaşayacağız. Eğer aklı yeten konuşmaz, elinden gelen gereğini yapmaz ise bu göç dalgası devam eder. Bir zamanlar yirmi binlerde olan nüfusumuzun on binlere düşmesi kaçınılmazdır. Şu anda burada yaşayanlar, buradan istifade edenler velhasıl hepimizin bu turizm yoluna ihtiyacımız var. İnşallah başarılı oluruz. “Turizm hizmetle büyüyen, sevgiyle gelişen ağaçtır. Turizm insanları kaynaştıran en kuvvetli sevgi bağıdır.” Sevgi ile kalın, hoşca kalın, dostça kalın.
Veli VERGİLİ : v.vergili59@hotmail.com : Tel :05064189664