Değerli okurlarım; bu haftaki konum 2020 ve 2021 yılında yaşanan felaketler ve insan oğlunun sergilediği tavırlar. 2020 yılının başlarında korona salgını ile ardından gelen sel felaketleri ve 2021 yılında yine korona, sel ve yangınlarla devam etti. Binlerce insanımızı kaybetmenin, yanıp yıkılan köylerin ve ormanları kaybetmenin derin üzüntülerini yaşamaktayız. Bu durum sanki kıyamet gibi üstümüze çökmüş ardı ardına sıralanmıştır. Biz insan oğlu yaşanan bunca felaketlerden ders almayı bildik mi? Bilemedik…
Salgın felaketinden korunma, insan oğlunun elinde iken ne kurallara uyduk ne de insanlık adına bir adım attık. Asla keyfimizden özgürlük adı altında ödün vermedik. Maske, mesafe, temizlik, aşı gibi salgından korunma tedbirlerini umursamadık. Devletin attığı her adımı, sırf muhalefet olsun diye eleştirdik ve kuralların tam tersini uyguladık. Orman yangınlarımızla alakalı birtakım yasaklar geldi. Piknik, mangal, semaver ve her türlü ateşin yakılmaması istendi, yasaklandı. Bizler ne yaptık? Ya fındık bahçelerinde temizlik adı altında ateşler yaktık ya da anız yaktık ya da kaçak olarak mangallar yakmaya devam ettik. Sel felaketlerinde dere yataklarına ev yapmayın diye defalarca uzmanlar uyarı yaptı ama hiçbirimiz dinlemedik.
Sevgili dostlar, gelin ellerimizi birleştirelim ülkemizin geçtiği bu zor dönemden kenetlenerek çıkalım. Bırakın siyaseti siyasetçiler yapsın bizler birbirimize siyaset yüzünden kırıcı sözler söylemeyelim. Bu siyasetçiler gelir gider hepsi menfaat peşinde menfaati olmasa kimse kılını kıpırdatmaz. Size küçük bir örnek vereyim; Asgari ücret neden bir insanın geçineceği seviyeye gelmez, getirmezler bilir misiniz? Asgari ücret komisyonu denen bir komisyon var. Bunlar on iki kişiden oluşur, dört kişi iş verenler, dört kişi işçi temsilcisi, dört kişi de hükümet temsilcilerinden oluşur. Ne hikmetse bu on iki kişilik komisyonun, on kişisi fabrikaları, holdingleri ve çeşitli iş kollarında iş verenlerdir. Bu nedenlerle hiçbir işveren çalışan maliyetlerini artırmak istemez. Onların tek düşüncesi hep bana, hep bana! Çalışana gelince yok! Bu yüzden, hangi siyasi parti iktidara gelirse gelsin fark etmez. Bu yıllardır böyle gelmiş, böyle gider. Bizim burada yapmamız gereken, siyasilerin peşine takılıp arkadaşımızı dostumuzu akrabamızı hatta ve hatta kardeşimizi bile bu kirli siyaset yüzünden kırıcı olmamaktır. Hele bu ortamda siyaset denen bu düzen, patlamaya hazır bomba gibi adeta at izinin it izine karıştığı, kurdun koyun postuna büründüğü bu günlerde insanlığımızı hatırlamak birbirimize sarılmak gerekir diye düşünüyorum. Burada bazılarınız siyaset hayatın içinde var konuşmayalım mı? Diyecektir elbet. Burada önemli olan, nefsimize hâkim olmak, çelik gibi sabırlı olmaktır. Bazen suskunluk en güzel cevaptır, anlayana… diyerek yazımı bitirmek istiyorum. Haftaya başka bir konuda buluşmak dileği ile sizleri Allah’ıma emanet ediyor, sağlık ve huzurun bol olduğu günler diliyorum kalın sağlıcakla.
GEL KARDEŞİM SARILALIM
Bugün otuz bir mart yarın bir nisan
Bugün kırılan kalpleri tamir edecek mi insan
Bir güler yüz gerek bir tatlı lisan
Gel kardeşim sarılalım yüreğini kırdıysam
Helal et hakkını belki hor davrandım
Bende insanım bende onlara aldandım
Düşünmedim yarını bu görüntüye kandım
Gel kardeşim sarılalım yüreğini kırdıysam
Bugün geçecek bakacağız yüz yüze
Bu yokuşlardan birlikte çıkacağız biz düze
Bu karanlıklar elbet bitecek kavuşacağız gündüze
Gel kardeşim sarılalım yüreğini kırdıysam
Bu günleri unutalım eş dost akraba
Aramıza giremesin ne çakalı nede akbaba
Yüreğimizi bırakmayalım et niyetine kasaba
Gel kardeşim sarılalım yüreğini kırdıysam
Sevelim birbirimizi vaz geçmeyelim birbirimizden
Bize biz lazımız fayda gelmez yabancı elden
Biz birbirimize bağlıyız yedi göbek atadan dededen
Gel kardeşim sarılalım yüreğini kırdıysam
Bu bahar mevsiminde güller açsın yüreğimizde
Sevgiyi baş tacı edelim hep beraber hanelerimizde
Sımsıkı sarılalım dünya denen viranemizde
Gel kardeşim sarılalım yüreğini kırdıysam
Yüzüm olmasa da helalliğini isterim
Benim hakkım sana helaldir rabbime arz ederim
Ahirete bırakma ne olur nasıl huzur içinde giderim
Gel kardeşim sarılalım yüreğini kırdıysam.
3751 kez okundu.