Değerli Okuyucular, Kıymetli ve Sevgili Dostlar: Bu dünyayı kuran mimar / Ne hoş sağlam temel atmış / İnsanlığa ibret için / Kısım kısım kul yaratmış diyen Aşık Veysel yüce Mevla’nın dünyayı yaratırken ne güzel temel attığını, ibret için de kısım kısım insanların yaratıldığını şiirinde belirterek insanların farklılığını ortaya koymuştur. Bazı insanlar vardır ki yaşamdan zevk almazlar, olaylara bakışları kötümserdir, olumlu düşünme yetileri yok denecek azdır, çevrelerine de moral vermekten uzak bir tutum sergilerler. Bardağın boş tarafını dile getirirler. Mevcut haline şükretmezler. İyimser insanlar ise; olumlu düşünen, bardağın dolu tarafı ile ilgilenen kendini olumsuz etkileyen olaylardan da olumlu dersler çıkarmasını başarabilen insanlardır. Halbuki içinde yaşadığımız toplumun geleceği açısından örnek davranışlar sergileyen insanlara o kadar çok muhtacız ki. Örneğin 3 Aralık Cuma günü Dünya Engelliler Günü’ydü. 1992 yılından beri kutlanıyor. Acaba bu güne kadar onlarla kendimizi hiç kıyasladık mı? Yine 10 Aralık Cuma günü İnsan hakları haftası başlayacak kaç kişi bunun farkında. İnsan hakları nelerdir biliyor muyuz? Bu hafta yazımı bu konulara ayırıp okuyucularımın dikkatini sunmak istedim.
1992 yılında Birleşmiş Milletler aldığı bir kararla 3 Aralık gününü “Uluslararası Engelliler Günü “ olarak ilan etmiştir. Bu kararın ardından BM İnsan Hakları Komisyonu 5 Mart 1993 tarihli ve 1993/29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününü engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması amacıyla tanınmasını istedi ve o günden beri 3 Aralık tarihi Engelliler Günü olarak kutlanmaktadır. Bundan sonra okullarda ve devlet kurumlarında gerekli tedbirler alınmış, engelli rampaları yapılmış, en güzeli de özel eğitim adıyla engellilere gereken önem verilmiştir. Okullarda eskiden dışlanan bu gruptaki öğrenciler topluma kazandırılmaya başlanmıştır. Engelli insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil, ailelerinin çevrenin toplumun kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Unutmayalım! ”Her insan, bir engelli adayıdır. Engellilere saygı, onlara yaşama sevinci verir. Engelliler de bizim bir parçamızdır, onlara sahip çıkalım. Her engelli kendisine imkan verilirse topluma herkes kadar yararlı olabilir. ” Evet dostlar yarın ne olacağımız meçhul. Her an bizlerde engelli olabiliriz. Onun için onları anlayıp yardımcı olmalı, toplumda onların da bir insan olduğunu unutmayalım. Örnek insan olmak bunu gerektirir.
Dünya kurulduğundan beri insanlar türlü nedenlerle sürekli birbirleriyle savaşmışlardır. Hâlâ da savaşmaya devam ediyorlar. Uzun yıllar süren kanlı savaşların sonunda birçok ulus perişan olmuş, hatta yok olmuşlardır. İnsanlar savaşların, baskı ve haksızlıkların yol açtığı büyük acılar yaşamışlardır. Milletler bu savaşlara son vermek, barış içinde birbirlerinin haklarına saygı duyarak yaşamak amacıyla Birleşmiş Milletler Teşkilatını kurmuşlardır. Bu teşkilata bağlı olarak “İnsan Hakları Komisyonu” oluşturulmuştur.
Komisyon, 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini kabul ederek yürürlüğe koymuşdur. Bu beyanname kişilerin, hak ve özgürlüklerinin bir özeti gibidir. Beyannameyi imzalayan ülkeler, hem birbirleriyle hem de kendi toplumlarıyla barış içinde yaşamayı kabul etmektedirler. Türkiye, 6 Nisan 1949’da bu antlaşmayı imzalamıştır. İnsan Hakları Beyannamesi, 30 maddeden meydana gelmektedir. Beyannamenin önemli maddelerinden bazıları şunlardır: 1. Bütün insanlar hür ve eşit doğarlar. 2. Her kişinin fikir, vicdan ve din hürriyeti vardır. 3. Herkes ırk, cins, dil ve düşünce farkı gözetmeksizin insan hak ve hürriyetlerine sahiptir. 4. Hiç kimse kölelik ve kulluk altında yaşamaya zorlanamaz. 5. Hiç kimseye insanlık dışı, haysiyet kırıcı cezalar uygulanamaz. 6. Her insan eğitim hakkından yararlanabilir. 7. Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz. 8. Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, iyi şartlarda çalışma ve işsizlikten korunma hakkı vardır. İnsan hakları biz insanların evrende eşit şartlarda yaşamımızı ve kişisel özgürlüklerimize dokunulmadan hayatımızı devam ettirebilmemizi sağlar. İnsan haklarına tam olarak riayet edilen ülkelerde insanlar kendi tercihleri ile yaşar. Bu tercihlerinden dolayı dışlanmaz, yaptırıma ve zorlamaya uğramaz. Örnek insan olarak yaşamlarını sürdürürler. Ne mutlu bu ülkelerde yaşayanlara.
Tüm dünyada insanların başka insanlara hükmetmesi onları zorlamalarla sindirmeye çalışması insan onuruna yakışmayacak kötü bir davranıştır. Maalesef bazı ülkelerdeki yöneticiler bunu yapıyor. İnsanın en önemli hakkı yaşama hakkıdır. Yaşama hakkından sonra ; düşünme, eğitim-öğretim, çalışma, iletişim, hakları gelmektedir. Tüm bunlar da eğitim hakkıyla desteklenebilir. Anayasamızda “Kimse eğitim ve öğretim hakkından mahrum bırakılamaz. ” denilmektedir. İnsanın insana hükmetmesi, onu ezmesi insan onuruna yakışmayan ve kabul edilemeyecek bir davranıştır. Bu tür ayırımların yapıldığı toplumlarda kavga, çatışma, isyan eksik olmamıştır. Bütün insanlar özgür ve eşit doğarlar. İnsan köle doğmaz, köle yapılır. en büyük sevgi, insanlık sevgisidir. İnsan, insanın efendisi olamaz. ” Biz, yaşamak isteyen, haysiyet ve şerefiyle yaşamak isteyen bir milletiz. ” (Atatürk) ”Soylu insan, hak ve adaleti her şeyden üstün tutar. ” (Konfüçyüs) ”Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur. Bencil bir insan, tek başına kalmış meyvesiz bir ağaç gibi kurur gider. ” İnsan haklarının gözetildiği, ayrımcılıkların ortadan kalktığı, barış dolu günlere olan özlemimizle herkesi selamlıyorum. İnsanı insan, yapan değerlerimizin kıymetini bilelim Örnek insan olmanın ” iyi insan” olmaktan geçtiğini unutmayalım. İnsan her zaman kahraman olmaz ama her zaman insan olabilir. Herkesin örnek insan olması dileklerimle sağlıkla, sevgiyle dostça kalın hoşça kalın.
2426 kez okundu.
