Sevgili okurlarım; bu hafta sizlere ekonomide yaşanan halk üzerindeki etkisinden bahsetmeye çalışacağım. Yazdıklarımı siyasi olarak algılamayın lütfen! Sonuçta bu ekonomiden hepimiz etkilendik.
Değerli dostlar yılbaşından itibaren geçerli olan ve bütün faturalara yansıyan zamlar bizleri derinden etkilemiş, maaşlara yapılan zamlar erimiş gitmiştir. Enerji piyasası dünya üzerinde kat kat artmıştır ama devletler bu artış üzerine bir takım önlemler almıştır. Ülkemizde ise bu artışlar halkımıza yansıtılmıştır. Zaten ay ay faturalara yansıtılan zamlar, yılbaşında %100’lerin üzerine çıkmıştır. Petrole, elektriğe, doğal gaza yapılan fahiş zamlarla beraber çalışana yapılan zamları gören işverenler, iğneden ipliğe ne varsa zam yaptılar ve dolayısıyla olan vatandaşımıza oldu. Maaşlara yapılan zamlar bir gecede hiç haline geldi, hatta alım gücü daha da düşerek enflasyona yenik düştü. Devlet yetkilileri bir takım önlemler almaya çalışmış ancak halk tarafından inandırıcılığı olmamıştır. Devlet kendi gelirlerine kat kat zam yaparken, bir takım marketlere ve iş yerlerine fahiş fiyat yüzünden cezalar kesmiştir fakat kesilen cezalar market veya diğer şirketler tarafından ürün maliyet hesaplarına ekleyerek fiyatlar daha da artmıştır. Bunlara kesilen cezalar yine halka ceza olarak dönmüştür. Zira hiç bir üretici ve satıcı zararına iş yapmaz, illa ki bir yerlerden acısını çıkartır.
Gelelim döviz yükselmesine, bu konuda da devlet parası olanın yanında yer almış, yeni ekonomi modeli diye kur korumalı mevduat diye bir program açıklamıştır. Dolar bir kaç saat içinde büyük bir düşüş yaşamış, dövizi bahane ederek iğneden ipliğe zam yapanlar (buna devlet de dahil) fiyatlarda indirime gitmemiştir. Sonuçta açıklanan yeni ekonomi modeli yine zengine, parası olana yaramış kur korumayla da parasını garantiye almıştır. Vatandaş cebindekini, harcamalarına yetiremezken, vatandaşın cebinden çıkanlar, patronların banka hesaplarına çoktan geçmiştir ve geleceği garanti altına alınmıştır. Yani sevgili dostlar olan yine maaşa talim eden vatandaşa olmuştur. Bu kadar alım gücünün düştüğü yerde, bu evimize gelen faturalar çok can yakacaktır. Umarım güzel günler yakındır, bu krizden bir an önce çıkıp refah bir döneme gireriz ama benim düşüncem bu dönem yakın gibi görünmüyor. Önümüzdeki yıl yapılacak seçimler bu krizi daha da derinleştirecektir. Çeşitli senaryolar yazan ekonomistler, yazdıkları bu senaryoyla baş başa kalacaklardır zira hayatın gerçekleri senaryo ile uyuşmuyor. Halk günden güne çaresizliğe mahkûm ediliyor. Yarınlara umutla bakabilmek, güneşli ve ferah günleri görmek dileği ile bu haftalıkta bu kadar sevgili dostlar. Sizleri Allah’ıma emanet ediyor, huzur mutluluk içinde güzel günler diliyorum hoşça kalın.
SİYASET ÇARKI
Siyaset çarkı döner durur
Döner döner garibana vurur
Kuru bir yaprak gibi savurur durur
Adın batsın siyaset senin
Zengini zengin eder azdırır
Fakire bir ekmek için canından bezdirir
Binbir umut için gurbet gurbet gezdirir
Adın batsın siyaset senin
Bırakmadı yürekte vicdan vicdan köreldi
Kör oldu gözler bıçaklar bilendi
Aç gözlüler yüzünden gariban hayattan elendi
Adın batsın siyaset senin
Kardeşi kardeşe düşman eder mezar kazdırır
Şeytan gibi kulları azdırır
Güller içinde kem söz söyletir
Adın batsın siyaset senin
1875 kez okundu.