Sevgili okurlarım; geçmişten, günümüze, hem siyasetten, hem de vilayetten gerekli desteği alamayan cennet ilçem Yığılca’m yetim bırakılmıştır. Vilayetin yerel gazeteleri bile bazı haberleri karalama amaçlı manşet manşet birinci sayfaya taşırken, övgüye layık haberleri ise üçüncü dördüncü sayfada bir kuytu köşede yer vermişlerdir. İlçemize gelecek yatırımları en son alan Yığılca olmuştur. 35 kilometrelik yolu bile 11 yıl geçmesine rağmen halen bitirilememiştir. Düzce halkının ve esnafının gözünde bizler bir hiç olarak görülüyoruz, buna bizzat kendi yaşadığım olaylardan biliyorum. Gerçi vilayetimiz Bolu iken de bu böyleydi. Vilayet insanları ve esnafları tarafından her zaman hor görülen halkımız, yeni yeni hakkını savunur olmuş, çok geç kalınan bu hak arayışı yine de çok hafif kalmaktadır. Oysa bizim vatandaşımızın ve topraklarımızın başta Düzce, Bolu ve Karadeniz Ereğli olmak üzere ülkemizin birçok illerine de faydası çok olmuştur. İlçemizde yetişen tarım, orman, mermer ve çimento fabrikasının kaymağını Yığılca hariç diğer taraflar yemiştir. Bize ise tozu dumanı çevreye verdiği zararları kalmıştır.
Sevgili dostlar son yapılan nüfus sayımına göre ilçemiz iyice düşüşe geçmiştir. Yıllar yılı göç veren ilçemiz maalesef yaşlı nüfusumuza kalmıştır. İlçemiz dışında yüzbinleri aşan vatandaşımız olduğu söylenmektedir. Bu gidişatın sonu korkarım atıl bir şehir konumuna gelecektir. Çimento fabrikası gibi mermer ocakları ve taş ocaklarının açılması sonucu tarım ve turizm de kalmayacaktır. Belediye başkanlarımız ve kaymakamlarımız her ne kadar hizmetler konusunda uğraşsalar da onların gücü de anca bir yere kadar. Geç gelen ödenekler ya da yetersiz ödeneklerden kaynaklanan hizmetlerin birçoğu yapılamamaktadır. Cennet Yığılca’mız oy potansiyelinin azlığından mıdır nedir bilinmez ama çoktan gözden çıkarılmıştır. Gelecek nesillerimize bir yurt bırakabilmek için bu göç olayını tersine döndürmekten başka bir çaremiz yoktur. Bu göç olayını yapabilmemiz için Yığılca’mıza yeni yatırımlar gerekmektedir. Yeni açılacak iş alanları sayesinde bu durumdan kurtulabiliriz. (Tabi bu açılacak iş alanları doğaya bir zararı olmayan iş alanları olmalıdır) doğaya zarar veren iş alanları geldiği müddetçe bizler elimizdeki tarım arazisini de kaybetmek durumunda kalacağız. Fabrika kurulsun da ne olursa olsun zihniyetine kapılırsak, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım. Buradan devlet yetkililerine vilayetimize seslenmek istiyorum; yeter artık bizi görmezden geldiğiniz “YETER ARTIK YIĞILCAMIZI YETİM BIRAKTIĞINIZ” İnsanımıza ve topraklarımıza gereken değeri verin artık. Ben bir Yığılcalı olmaktan gurur duyuyorum. Hor bakışlarınızı üzerimizden çekin artık.
Bu haftalıkta bu kadar dostlar, dilimin sürçtüğü yer varsa af ola. Haftaya başka bir konuda görüşmek umuduyla sizleri Allah’ıma emanet ediyor, huzurun ve sevginin bol olduğu, sağlık sıhhatin bol olduğu, kazancın helalinden kat kat arttığı günler diliyorum hoşça kalın.
DÜNYADAKİ CENNETİM SAKLIKENTİM
Oy benim buram buram tarih kokan
Adını Orhan gaziden alan
Rediflere bizlere vatan olan
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam
Yedi göllerinle şelalerinle anılırsın
Melen dere ve barajınla istanbulu arındırırsın
Yüreğinde nice yiğitleri barındırırsın
Fındığınla balınla tatlanır diller
Yine al al olmuş dağındaki çilekler
Hasretinle kavrulur gurbetteki yürekler
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam
Baharın yazın kışın bir başka
Havan suyun toprağın bir başka
Yürek nasıl dayansın böyle bir aşka
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam.
Tombalacık halimem türkün söylenir dillerde
Şiirlerin yazılır şair yüreklerde
Adın dolaşır hasretinle gurbet ellerde
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam
Nice tarihler gizli mağaralarında
Nicelerini barındırmışsın vatan toprağında
Sevda rüzgarı fırtınalara döner dağlarında
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam
Her gelişimde hasretle çekerim içime havanı
Adım adım dolaşırım bütün sokaklarını
Ne kadar özlemişim Harman tepe koca meşe çanak tarlanı
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam
Yüce Rabbim toprağına can verir
Toprağına kaya eksem filizlenir
Aş olur ekmek olur haneler bereketlenir
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam
Bulamadım gurbette senin bir eşini
Her ah edişte sıktım otuz iki dişimi
Gurbet eller çekemez oldu serzenişimi
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam
Bu hasretin beni içten içe eritiyor
Sana kavuşamamak beni her gün delirtiyor
Resimlerin göz yaşlarımı biraz olsun dindiriyor
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam
Seni kara kalemler yazmakla biteremez
Sana aşık gönüller Sözler yetiremez
İçimdeki bu yangını okyanuslar söndüremez
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam
Elbet bu hasret bir gün bitecek
Dört kolluda olsa bile Sabri sana gelecek
Toprağında yatmak bu yüreğe huzur verecek
Dünyadaki cennetim saklı kentim Yığılcam
1912 kez okundu.