Vay benim güzel memleketim
Saklı kentim dağlar arasına gizlenmiş
Benim saklı cennetim
Yığılca’m çam kokulum
Özledim seni
Bir gül’ün bülbül’ü beklediği gibi
Sana kavuşacağım günleri sayıyorum artık
Çok uzak değil kavuşmamız
Bu hasret bitecek artık
Buram buram gözümde tütüyor
Yemyeşil doğan çam kokulu havan
Ölümüne sevdalıyım sana toprağınla taşınla
Ey benim güzel Yığılca’m
Özledim güzel insanlarını
Harman tepeni Pazar yerini
O güzel insanlarının candan sohbetlerini
Özledim saat gecenin yarısında
Kahveden çıkıp güney altına yürüyerek gelirken
Türküler söyleyerek eve gelmeyi
Özledim ramazan gecelerinde
Davul yerine teneke çalarak insanları
Sahura kaldırmayı
Alıp elimize ağlarımızı melene
Balık tutmaya gitmeyi
Özledim be benim hasret kokan
Güzel Yığılca’m seni çok özledim
Ey benim güzel Yığılca’m
Özledim be bayramlarını
Bayramlarda köy köy dolaşıp
Her eve sıradan çıkmaları
Toprak sahanda top koşturmalarımı
Sokak sokak dolaşmalarımı
Düğünlerde çıkıp ortaya
Alaplı havalarında döktüre döktüre oynamalarımı
Hele o Düzce’yle arandaki
O bozuk yolunda binip bir otobüse
Sallana sallana gelip gitmeleri
Canlar yaksada o yar başına oturup
Çanak tarlasını seyretmeyi özledim
Özledim be güzel memleketim
Doğduğum yerim gençliğimi
Geçirdiğim güzel Yığılca’m
Seni çok ama çok özledim
Yakınım sana inşallah kavuşmaya.
Ey benim güzel Yığılca’m
Sende yaşanır dört mevsimin en alası
Kışların baharın yazın sonbaharın
Bir başka olur sende yaşamanın en tatlısı
Sende yaşanır aşkların en güzeli
Sevdaların en yücesi
Her yerin mutluluk kokar buram buram
Sende yetişir çiçeklerin bile en güzeli
Dertlere derman olur şerbet gibi suyun
Gönüllere huzur verir bir tutam kurumuş otun
Özledim be güzel memleketim
Özledim be güzel toprağım
Özledim be güzel Yığılca’m
Hasretle bekliyorum sana kavuşacağım o günü