İlhami ATASEVER

Dünya hiç kimseye kalmayacak!

İlhami Atasever
service

Aşağıya aldığım hikayeyi her okuduğumda sanki ilk defa okuyormuşum gibi heyecanla okuyorum!

Dünya fani ve gelip geçicidir. Mezarlıkların önünden geçerken “Her canlı ölümü tadacaktır” yazısını hep görürsünüz. Belki bunu yaşarken idrak edemiyoruz. Bu dünyanın kimseye kalmayacağını güzel bir hikaye ile anlatmaya çalışacağım.

Halife Harun Reşit’e, o zamanın Fransa kralı bir gül fidanı hediye etmişti. Harun Reşit, o gül fidanına çok itibar göstererek bahçıvana verdi ve dedi ki: Bunu bahçeye dik ve iyi bak. Yetiştiği zaman da ilk çiçeğinden bana getir, dedi.

Bahçıvan gülü bahçeye dikti. Gül çok güzel olmuştu. Aradan zaman geçti, çok güzel bir gül açtı. Bahçıvan gülü koparmak için o tarafa doğru giderken, gülün dalına konmuş bir bülbülün yanık yanık öttüğünü görüp onu seyre daldı.

-Nasıl olsa uçar gider. Ben de ondan sonra koparırım, diyordu. Fakat yazık ki, bülbül bir hayli öttükten sonra gülü darmadağın etti. Bahçıvan çok üzülmüştü.

Ne diyecekti şimdi padişaha? Dooğru padişahın huzuruna çıkıp meseleyi anlattı ve üzüntüsünü bildirdi.

Halife üzülmemesini söyledikten sonra: Bu dünya etme bulma dünyasıdır derler. Bu dünya bülbüle de kalmaz, canın sağ olsun, dedi ve bahçıvanı affetti.

Aradan zaman geçti. Bahçıvan bir gün o bülbülü bir yılanın yutmakta olduğunu görüp dooğru halifenin huzuruna çıkıp vaziyeti anlattı.

-Efendim, keramet gösterdiniz. Hakikaten dünya bülbüle kalmadı, dedi.

Padişah yine aynı şeyleri tekrarlayarak: Bu dünya yılana da kalmaz. O da bir gün belasını bulur, dedi. Aradan belli bir zaman geçti. Yine aynı yılan bahçe sulamakta olan bahçıvanın ayaklarına doğru hücum etti. Bahçıvan yılandan daha çabuk davranıp elindeki kürekle yılanı ortadan ikiye böldü ve öldürdükten sonra halifenin huzuruna çıkıp meseleyi anlattı.

-Efendim yine doğru söylediniz. Bu dünya yılana da kalmadı dedi.

Halife yine aynı şekilde: Bu dünya sana da kalmaz bahçıvan, sende gidersin bir gün dedi. Bir zaman sonra sarayda işlediği suçtan ötürü padişah bahçıvana kızıp idamına karar verdi. Cellatları çağırdı, bahçıvanı ellerine vererek kellesini kesmelerini söyledi. Cellatlar adamı alıp götürdüler. Fakat hüküm gereği infaz edilmeden önce bir isteği olup olmadığını sordular.

Bahçıvan: Var bir isteğim ama onu ancak padişaha söyleyebilirim. Başkasına söylemem hiçbir mana ifade etmez, deyip padişaha götürmelerini istedi.

Bahçıvanın bu isteği cellatların çok acayibine gitmişti. Durumu halifeye haber verdiler. O da görüşmeyi kabul edip ne diyeceğini sordu.

Bahçıvan: Sultanım, mesele malumunuzdur. Bu dünya bülbüle, yılana ve bana kalmadığı gibi size de kalmaz. Siz beni en ufak bir sebepten dolayı cellatlara teslim ettiniz.

Bu yalancı dünyanın size kalacağını mı sanıyorsunuz? “Bu dünyaya etme bulma dünyasıdır derler” diyen sizdiniz. Onun için “Bu dünya size de kalmaz.” Söyleyeceğim bundan ibarettir, dedi.

Padişah şöyle bir düşündü. Bahçıvanın cevabını beğendi. İdam etmekten vazgeçti. İşte böyle sevgili okurlar. Bu dünya hiç kimseye kalmayacak! Hoşça kalın.    

Dünya hiç kimseye kalmayacak!

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!