Değerli Yığılcalı Okuyucularım, Gurbetçi Arkadaşlarımız ve Dostlarım, 23 Şubat 2022 tarihinde ” İlçemizde Ekoturizm” adlı yazımda ekoturizmin ne olduğunu, önemini, geçmişini ve neler yapılabileceğini yazmıştım. Ekoturizmi, çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını gözeten, doğal alanlara karşı duyarlı bir seyahat olduğunu ve Düzce ilinde buna en uygun şartların ilçemizde olduğunu yazmıştım. Ancak edindiğim bilgilere göre ilçe olarak yeterli tanıtım yapamadığımız ve ilde gerekli kamuoyu oluşturamadığımız için yapılan çalışmalara ilçemiz yöneticileri davet edilmiyor. Kurban Bayramı öncesi ilde yapılan “Düzce’nin Sahip Olduğu Ekoturizm Potansiyeli” konulu panel yapılıp konunun ehemmiyeti dile getirilmiş ancak ilçemizden kimse bu panele katılmamış veya davet edilmemiş. Oysa Düzce’de ekoturizm denilince akla ilk gelen Yığılca olmalı. Ben de bu hafta ilçemizin bu konudaki potansiyelini dile getirmeye çalıştım.
Düzce TSO ev sahipliğinde odanın toplantı salonunda gerçekleşen “Düzce’nin Sahip Olduğu Ekoturizm Potansiyeli” konulu paneli turizm ve ekonomi yazarı Kerem Köfteoğlu yönetmiş. Toplantıda Düzce Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Bıyık, kentin sanayide doyma noktasına geldiğini, artık ekoturizme odaklanacaklarını söyleyerek ekoturizmin her mevsim yapılabilen, doğaya saygılı, çevre, tarihi ve kültürel değerleri içeren, yerel halkın da ekonomisine katkı yapan bir turizm türü olduğunu, sportif aktiviteler, tarım turizmi, doğa ve sağlık bazlı tüm etkinlikleri kapsadığını, bizim de artık spor, tarım ve turizme ağırlık vererek Düzce’nin turizmden aldığı payı büyütmeyi hedefleyip bir ilke imza attıklarını bunun için TSO bünyesinde Turizm Ar-Ge Bölümü kurarak koordinatörlüğüne de deneyimli turizmci Ömer Özcan’ı atladık, diyerek konunun önemini anlatmış. Konuşmacılar Bolu-Düzce’nin öncülüğünde bölgeye daha fazla turist çekmek adına, sahip olunan turistik ürünleri ortak akılla birlikte vitrine çıkaracak Bölge Turizm Birliği kurulmalı. Düzce’nin Yığılca ilçesinde, acı bal yiyerek bayılan ‘Balkız’ adlı bozayının bir heykelinin yapılıp, bayıldığı bölgeye yerleştirilmesi tanıtıma olumlu katkı yapabileceği söylenmiş oysa bizim güzelliklerimiz hiç gündeme getirilmemiş.
Değerli Okuyucular, akarsu sporları, botanik turizmi, doğa yürüyüşü, kamp-karavan turizmi, dağ turizmi, yayla turizmi vb. çeşitleri olan ekoturizm için en uygun yer ilçemiz Yığılca’dır. Ancak bu konuda insanlarımızı buna inandırmak, geçim kaynağı olarak yararlarını kavramak, bilgilendirmek ve yönlendirmek gerekir. Bunun için konunun uzmanlarını ilçemize davet etmeli, beklentileri karşılayacak ortamları yaratmak için alt yapıya başlamalıyız. Alternatif geçim kaynakları çalıştayı yapılması konulu yazımda belirttiğim gibi bu çalıştayı yapabilirsek sırf bu konuyu dile getirecek uzmanları tespit edip hazırlıklara başlamasını sağlamalıyız. Naçizane bu konuda fikirlerimi daha önceki yazılarımda anlatmıştım. Bunlara ilave olarak Hasanlar Barajı, Sarıkaya Mağarası, ilçe merkezi, diğer turizm mekanları, Yedigöller yolu ve çevresinde gerekli alt yapıyı oluşturmalıyız. Bu konuda 2014 -2015 yıllarında biraz çalışma yapılmıştı. Daha önce yazdığım alternatif geçim kaynakları çalıştayından önce ilde yapılan ekoturizm potansiyeli panelinin bir örneği ilçemizde yapılıp kamuoyu oluşturmalı, insanları ilçemize çekecek yeni sloganlar oluşturmalı, yeni videolar hazırlanmalı ve sosyal medyada tüm halkımızın gerekli tanıtım çalışmaları yapmasını sağlamalıyız. Bu konuda Balkız’ımız, arımız, balımız, yaylalarımız, ormanlarımız, akarsularımız, derelerimiz ve eşiz güzelliğimiz en büyük avantajımız. Torunlarımızda tatil yapabilsin diyerek çalışmaya başlayalım.Atatürk’ün dediği gibi: ”Bu vatan çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır. ” “Turizmin anahtarı temizlik ve hoş görünür. Su akar iz bırakır turist döviz bırakır. ” Turizmden, özellikle ekoturizmden, gerektiği gibi istifade edebilmeniz dileklerimle: Şimdilik dostlukla kalın, hoşça kalın.