İMANİ BİR DEĞERİMİZ; VEFA

featured
service

   Bugün sizlerle kaybettiğimiz bir değeri işlemeye çalışacağız. Bu öylesi bir değer ki bunu tesis eden hayatının her merhalesini düzeltmiş olacak. Çünkü bu öyle bir haslet ki saygı, sevgi, muhabbet, cömertlik, kadirşinas, şefkat vs. gibi bütün güzel hasletleri barındırıyor. Tabii ki bu haslet’i örnek şahsiyet Hz. Muhammed s.a.v.’den öğreniyoruz. Peygamberliğin 7. Yılı 617 senesinde Mekke’de Müşrikler Müslümanları bir alanda toplayıp boykot ilan etmiş hiçbir surette gıda teminine izin vermiyorlar. Hatta öyle ki bu süreçte Müslümanlar, ağaç yapraklarıyla açlıklarını gideriyorlar. Böylesi bir ortamda müşrik tüccar Ebu’l Buhturi Ebu Hişam Kabe’ye asılı olan boykot metnini söküp bu olay kabul edilemeyeceğini beyan etmesinden sebep bu sürecin ortadan kalkmasına öncü rol oynamıştır. Bu meselenin üzerinden 7 yıl sonra Hicretin 2. Senesinde Efendimiz s.a.v. Bedir savaşı öncesi bilgi alırken Ebu Hişam’ın savaşta müşriklerin safında olduğunu öğrenince “Ebu Hişam’ı asla vurmayın benim ona vefa borcum var o benim en zor günümde aydınlığa çıkmama yardımcı oldu” buyurunca ashab bu duruma şaşırıp ve savaşta Ebu Hişam’ı her gören kaçıp karşılaşmamağa çalışmışlar. Nihayetinde en son Mücezzir İbn Ziyad’ı görünce “benden neden kaçıyorsunuz beni hafife mi alıyorsunuz?” sorusunu sorup Mücezzir’den sebebinin “Allah Resulu s.a.v.’in sana vefa borcu varmış. Bu sebeple bizden söz aldı.” Ebu Hişam bu duruma şaşırken ama “ben buraya savaşmaya geldim seni öldüreceğim” sözlerini söyleyip kılıcını çekmiş. Mücezzir, “benim Allah Resulune sözüm var onun vefasını çiğneyemem” sözlerini söyleyip Ebu Hişam’dan kaçıyor. Sonunda bir köşeye sıkışınca “beni affet Allah’ın resulü, vefanı çiğnemek zorundayım” sözlerini söyleyip kılıcıyla kellesini alıyor. Bunun üzerine Rahmet elçisine gelip hüngür hüngür ağlayarak “Ey Allah’ın Resulü affet, sözünü çiğnemek zorunda kaldım” sözleriyle durumu anlattıktan sonra Peygamberimiz s.a.v. üzülmemesi gerektiğini vazifesini yaptığını belirtirken “Ebu Hişam keşke inat etmeseydi” sözleriyle de yine onun için üzüldüğünü görüyoruz. Dostlar, işte bırakın dosta vefayı düşmanına bile vefalı bir elçinin ümmetiyiz. Peki biz bunun neresindeyiz. Bizi hayran bırakacak bir başka hadise ise, 12 yaşında evladı gibi sahip çıkan amcası Ebu Talip ve hanımı Fatma öyle sahip çıkıyor ki; evladından önce lokmayı yedirip, elbisesini alıyor, ihtiyaçlarını giderirken her ne kadar Efendimiz bir çocukta olsa bu ilgiyi, sevgiyi, şefkati asla unutmayıp yengesi vefat ettiğnde mezarına önce kendi girip yatacağı yerde taş varsa çıkarayım da yengem rahat etsin, sırtı acımasın diyecek kadar bir ölüyü düşünecek kadar engin vefasının yanında namazında hüngür hüngür ağlamasından sebep defalarca tekbir aldığını biliyoruz. Bu vefası bizi hayran bırakırken bu durumu hayatında sadece ve sadece yengesine yapması bir hayli vefasının ne kadar şiddetli olduğunu gösteriyor.

  Dostlar, Rahmet elçisi s.a.v.’den bize inci gibi berrak vefa örnekleri varken, biz bunun neresindeyiz? Bırakın dostumuza vefayı peygamberimiz “düşmanına bile vefası” dudak uçutturacak kadar önemli. Hatta öyle ki iman ile küfür savaşı olan Bedir savaşında bile vefa, küfrün inancın ötesine geçmiş öldürülmesi gereken kişinin asla öldürülmemesini istemesi bir hayli insanı dehşete düşürüyor. Dostlar, başka nerede imanın önüne bir hal geçmiştir ki, tabii ki de hayır iman her şeyin önünde olurken vefa bu duruma istisnadır. Peki ya yengesine olan vefası… Çocuğun unutmadığı bir sevgi varken bizler kemal yaşımıza gelmemize rağmen her şeyi unutabiliyorken kendimzin ne kadar acınası bir hal olduğunu gösteriypr aslında. Bizde bir söz vardır ya; “Hayvanın hatrı yoksa sahibinin hatrı vardır.” Dostlar bizde hayvanında sahibinde ziyadesiyle hatrı olmasına rağmen ne hayvanı tanıyoruz ne de sahibini tanıyoruz. Bu durum bizi imandan daha kötü duruma götürdüğünü unutmayalım. Yazımın başında belirttiğim hayatın her merhalesini düzeltecek amelin vefa olduğunu şimdi daha iyi anladığımızı umuyorum. Haydi artık Vefa’yı İstanbul’un bir semti, içeceği olmaktan çıkaralım dostlar. Ömrümüz Vefa ile kaim olsun.

8
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İMANİ BİR DEĞERİMİZ; VEFA

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!