İNSAN VE DOĞA

featured
service

Ne kadar şükretsek azdır, bugünümüze. Bizi yoktan var eden, Rabbimizin imtihan vesilesi olarak yarattığı kainatta kan bağı, gönül bağı gibi çeşitli sebeplerle edindiğimiz kişi topluluklarının yanında dostlarımız vardır ki, konuşmayan, görmeyen, duymayan sessiz ama salt görüntüsüyle kendisini çevresine, görenlere hayran bırakan bizi anlıyormuşcasına dertleşip bazen sevincimizi haykırdığımız, bazen de öfkemizi kustuğumuz, çayımızı yudumlarken ferahlayıp kimi zaman da hüzünlendiğimiz masum, vefakar, sadık yarimiz toprak, asil dost doğa.

Doğa; biz insanoğlunun asırlar boyunca en güzel şekilde ağırlamış, fevkalade misafirperver davranmış,  hiçbir karşılık beklemeksizin dağını, taşını, ovasını, bayırını emrine amade etmiştir insanların.

Ancak; şu bir gerçek olsa gerek ki, binlerce yıldır tarihe tanıklık edip, nesilleri ağırlayan doğaya karşı aynı centilmenliği, aynı anlayış ve sadakati sunabiliyor muyuz gerçekten ?

Sayılı günü, sınırlı ömrüyle misafir olduğu fani dünyada hesapları, planları heva ve hevesleri vs. sebeplerle Rabbimizin bize lütfu, ikramı olan çevremize, doğanın eşsiz hazinelerine karşı duyarlılığımızı sorgulamamız gerekli galiba. Barınma, kazanç sağlama, gibi zaruri ihtiyaçlar, ya da tatil, dinlenme gibi keyfiyet unsuru gerekçelerle inşa ve imar edilen yapılar, yaşadığımız coğrafyanın jeolojik yapısı, yerleşim düzeni ve şehir planıyla örtüşmeyen yapıların, binaların çevremizde türemesine neden oldu zamanla. Dışarıdan bakıldığında estetik görünümüyle göz kamaştıran bu yapılar, olası veya hafif bir doğa olayında yorucu bazen de maalesef üzüntü neticelere yol açmaktadır.

Geçtiğimiz hafta sonu (8-9 Temmuz 2023) Batı Karadeniz bölgemizde ağırlıklı olmak üzere ilçemizde de son yılların en büyük sel afetlerinden birini yaşadık hep birlikte. Öyle ki, aşırı yağışların sele dönüşmesiyle doğa harikası ilçemizde çöken yollar, tahliye edilmek zorunda kalınan ve sular altında kalan ev ve iş yerleri ve dahası. Dört mevsimi yaşadığımız güzel memleketimizde doğa olayları elbette olağandır, Allah’ın takdiridir, beraberinde oluşan hasar ve kayıplar da neticesidir muhakkak hava olayının. Ama ; neticedeki zararı en aza indirgemek, minimum düzeyde nihayetlendirmek noktasında bizlere birinci derecede sorumluluklar düşmektedir. Hayatta yaşanan her olay bir tecrübedir muhakkak. Yaşanmışlıklardan ders çıkarıp ibret almak öncelikli vazifemiz olmalıdır. Yaşam alanlarımızı, çalışma yerlerimizi, beslediğimiz diğer canlıların barınaklarını inşa ederken sadece sahip olduğumuz mülkiyetin tapu bilgileri, eder ve değeri ile sınırlı şahsi projelerimize göre değil, kişi, kamu, kurum, topluluk ve çevre hukukuna riayet etmeli, izin ve denetim yetkili kurumlar ile bağlayıcı mevzuat ve diğer hükümler doğrultusunda hareket etmekle yükümlü ve mükellef olduğumuzu unutmamalıyız. İşte tam da bu noktada bilinçli olmak müşterek ve mukaddes bir vazifenin tüm insanlığa ve vicdanlara nakşetmiş vesikasıdır. Aksi halde, bundan sonraki benzer yağış ve sel olaylarındaki tablonun bilançosu ağır, külfeti büyük olabilir. Sadece birkaç saat aralıksız ama şiddetini artırarak yağan yağmurun yol açtığı akıbeti, bizzat yaşayarak gördük hep  birlikte. “Mal canın yongasıdır” der atalarımız, ondan da vazgeçtik bir an ve düştük sıhhatimizin derdine endişe içerisinde deyim yerindeyse.

Rabbim beterinden korusun, ülkemizi, bölgemizi, illerimizi, ilçelerimizi sellerden, heyelanlardan, depremlerden, orman yangını ve diğer her türlü yangınlardan, türlü afetlerden, kazalardan, belalardan, musibetlerden, kıtlıktan, kuraklıktan muhafaza eylesin.  Bizleri de ders çıkarıp ibret alan ve her daim çokça şükredenlerden eylesin. AMİN.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İNSAN VE DOĞA

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!