ŞAKALAR BİTER GERÇEKLER BAŞLAR

featured
service

  Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, dün Nisan birdi. Öğrencilik yıllarında yaptığımız şakaları hala anımsıyorum. Neler yapmadık ki. Dersleri kaynatmak için öğretmenlere yaptığımız şakaları nasıl unuturuz. Hele bir keresinde rahmetli dedemden resmini yapacağım diye alıp gasp ettiğim beş lira şakasını hiç unutamam. Konuşurken şaka ile karışık Sadri Alışık dediğimiz bir günü geride bırakıp, hayatın gerçekleri ile baş başa kaldık. Yani hayat devam ediyor. Nihayet seçimde aday olanların çevremizde gövde gösterisi yapmasından değişik seçim şarkıları gürültüsünden, kimi yalan kimi dolan vaatlerin verildiği bir atmosferi geride bıraktık. Nisan bir şakası gibi dün itibari ile herkes boyunun ölçüsünü aldı. Bir mahalli seçim dönemini daha geride bıraktık. Seçimlerde hayal kırıklığına uğrayan dostlar sonuçları “Nisan Bir Şakası” kabul edip moralini bozmasınlar. Propaganda döneminde kurdukları kazanma hayaliyle avunsunlar. Kazananlar ise havaya girip hala seçim propagandası yaptıklarını düşünmesinler. Bugün itibarı ile gerçeklerle yüzleşmeye hazır olsunlar. İnsanlara verdikleri sözleri önce beynine sonra unutmamak için bir yerlere not etsinler. Çünkü söz vermek hiçbir şeye benzemez. Beş yıl çok çabuk geçer, mahcup olursunuz.

 Ramazan ayının son günlerini yaşamaya başladık. 5 Nisan 2024 tarihi Ramazan ayının 27. gecesi. Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi. Şimdiden tüm okuyucularımın bu mübarek gecesini kutluyorum. İnşallah layıkıyla idrak eder, görevimizi yaparız. Zekât ve sadakalarımızı vermişsek, oruçlarımızı layıkıyla tutup namazlarımızı kılmışsak bu gece bizim için gerçek bir kurtuluş gecesi olacaktır. Yalnız ibadetlerini gösteriş için yapanların bu gecenin feyzinden istifade edecekleri şüpheli. “Zekât ve Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da kefaret olur. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Bakara Suresi 271) Bazıları yaptıklarını Allah için yapar kimseye belli etmez. Hikâyede olduğu gibi: Köyde yaşlı bir ressam vardı. Olağanüstü güzel resimler yapıp iyi fiyata satardı. Bir gün köyden bir fakir ressama: Yahu senin durumun iyi. Neden kimseye yardım yapmıyorsun? Bak fırıncı fakirlere ara ara bedava ekmek veriyor. Kasap bazen bedava et veriyor. Sen neden hiç yardım etmiyorsun? Ressam tebessüm etti ama bir şey demedi. Bu fakir bütün köyde sabah akşam ressamın aleyhinde propaganda yapıyor ve ressamı kötülüyordu. Bir gün ressam hasta oldu. Kimse de onun yanına gelmedi ve sonunda ressam öldü. Aradan bir kaç gün geçti. Artık ne fırıncı ekmek verdi fakirlere ne de kasap et verdi. Sordular neden fakirlerin hakkını kestiniz? Dediler ki her aybaşı o merhum ressam bize para verip fakirlere ekmek ve et vermemizi söylerdi. O ölünce para veren kalmadı o yüzden veremiyoruz dediler. İnsanlar böyledir gerçekleri bilmeden konuşur ama aslını öğrenince pişman olurlar. Önemli olan gerçeklerdir. Hikâyedeki gibi önyargılı olursan, gerçeği öğrenince mahcup olursun. İnsanlar vardır, sakin akan bir dere… İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere. İnsanlar vardır,; çeşit çeşit, tip tip. Her biri başka bir karaktere sahip. Görmeli, incelemeli, doğruyu bulmalı. Her şeyden önemlisi insan, insan olmalı…

          Değerli Okuyucular, Şeyh Edebali’nin dediği gibi “İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler. ’’ Bu seçim belki de birilerinin yeniden doğuşuna sahne olacak. Belki de birilerinin de son seçimi olacak. “Dünya bir garip han, bir hoyrat mekân, İnsan bir garip varlık kabına sığmayan/  Hayat bir yudum su, bir anlık rüya/  Ömür bir kısa yol tekrarı olmayan/  Bu yolda önemli olan insanca yaşayıp iz bırakmaktır. Şair Can Yücel’in dediği gibi: ‘’ Kefenin cebinin bulunmadığını, Eşref-İ Mahlûkat ‘ın yaratılmışların en Güzeli olduğunu, annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını 60–70 yıl sonra sigara yüzünden Azrail’e soba borusu gibi teslim etmenin emanete hıyanet sayılacağını, aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini FARK ETMELİ. Ömür dediğin üç gündür; dün geldi geçti yarın meçhuldür, o halde ömür dediğin bir gündür; o da bugündür.  Peygamberimizin veren el alan elden üstündür, güzel bir söz söylemek sadakadır sözlerini unutmayalım. Kalan ömrümüzü yarı şaka yarı gerçek yaşamaya devam edelim. Şimdilik sağlık, huzur ve dostlukla kalın; hoşça kalın.

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
ŞAKALAR BİTER GERÇEKLER BAŞLAR

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!