Kimyasal zirai ilaçlar, Yığılca Arısı popülasyonuna zarar veriyor 

featured
service

Yığılca Kaymakamlığı, ilçede gerçekleştirilen zirai ilaçlamanın, Yığılca Arısı üzerindeki olumsuz etkilerinin değerlendirildiği bir genelge yayınlandı.

Anadolu ve Kafkas arısına göre verimliliği 3 kat daha fazla olan Yığılca Arısı hakkında, Yığılca Kaymakamlığı bir genelge yayınladı. Yayınlanan genelgede sürdürülebilir bitkisel üretim için kimyasal mücadelenin son çare olarak kullanılması gerektiği vurgulanırken öncelikle, kültürel tedbirler, biyolojik ve biyoteknik mücadele gibi alternatif yöntemler kullanılması gerektiği aktarıldı.

Yığılca Kaymakamı Hüseyin Demirkol’un da büyük önem verdiği Yığılca Arısının popülasyonu ve bal üretimi noktasında çalışmalar aralıksız olarak devam ediyor. İlçede sürdürülebilir bitkisel üretim alanında kullanılacak ilaçlar, uygulama yöntemleri ve saatleri konusunda sıkı tedbirler alınmaya başladı.

Yığılca Kaymakamı Hüseyin Demirkol, Kimyasal Zirai ilaçların Yığılca Arısının popülasyonu üzerindeki olumsuz etkileri konulu bir çalışma başlatarak oluşturulan genelgeyi üreticilerle paylaştı.  39 Köy 4 Mahalle muhtarlığına da iletilen genelgede üreticilerin idari yaptırım cezası ile karşı karşıya kalacakları belirtildi.

Kaymakamlık tarafından yayınlanan genelgede, “Anadolu ve Kafkas arılarına göre üç kat daha fazla bal veren, bölge koşullarında diğer genotiplere göre daha hızlı bal depolayan, nektar akımı döneminde kuluçka alanını daraltarak yoğun bir şekilde bal depolayan ve daha derin petek gözleri inşa ederek birim petek alanında daha fazla bal biriktiren Yığılca Arısı üzerinde zirai ilaçlamanın olumsuz etkileri tespit edilmiştir.

Özellikle, zararlı organizmaların bitkisel üretimi tehdit etmesi nedeniyle yapılan zirai mücadele, Yığılca Arısı popülasyonuna zarar verebilmektedir. Bu durum, arıcılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmaktadır.

Sürdürülebilir bitkisel üretimi sağlamak için, kimyasal mücadele en son çare olarak değerlendirilmelidir. Öncelikle, kültürel tedbirler, biyolojik ve biyoteknik mücadele gibi alternatif yöntemler önerilmektedir.

Bu önlemler, “30 Kasım 2011 tarih ve 28128 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Arıcılık Yönetmeliği’nin “Zirai Mücadele Tedbirleri” başlığının 12. maddesinde,

“(1) İlaçlamada aşağıdaki hususlara uyulur.”

1. Zirai mücadele yapılacak yerlerdeki ve çevresindeki arıcılara, mücadele yapacak kuruluş ve şahıslar tarafından yedi gün önceden, ilaçlama programına alınan bölgenin genişliği, kullanılacak ilacın cinsi, atılma zamanı, etki süresi ile bal arılarına olan etkisi duyurulur.

2. Arıcılar, İl/İlçe Müdürlüklerinden, bulundukları yöredeki mücadele programları hakkında bilgi alır.

3. Bitki koruma ürünleri, kullanıma arz edilen hâliyle ve etiketinde belirtilen tavsiyelere göre uygulanır.

Buna aykırı uygulamalarda sorumluluk uygulayana ve uygulanmasına izin verene aittir.

4. Kullanılan bitki koruma ürünlerinin artık ve ambalajları kullanıcıları tarafından uygun şekilde imha

edilmek zorundadır.

5. Zirai mücadelede bal arılarını korumak için öncelikle sıvı ilaç kullanılır.

6. İlaçlamalar sırasında arıların su içtiği kaynaklara ilaç bulaştırılmaz.

7. İlaçlamalar akşamüzeri veya sabah erken saatlerde, arıların uçuş yapmadıkları zamanlarda uygulanır.

(2) Bitki koruma ürünlerini etiket bilgilerine uygun şekilde kullanmayanlar ve bitki koruma ürünlerinin artık ve ambalajlarını Bakanlıkça belirlenen esaslara göre imha etmeyenler hakkında 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 39 uncu maddesine göre işlem yapılır.” hükümlerine uygun olarak yapılması gerekmektedir. Bu nedenlerle;;

Arıların Zirai Mücadele İlaçlarından Etkilenmelerini Azaltmak İçin, Bitkisel Ürün Yetiştiricileri Tarafından;

1. Zararlıları baskı altında tutmada “Entegre Zararlı Yönetimi (IPM)” prensipleri uygulamaya sokulmalı ve zorunlu olmadıkça ilaçlama yapılmamalıdır.

2. Bir zorunluluk yoksa bitkilerin çiçeklenme döneminde ilaçlama yapılmamalıdır.

3. İlaç kullanımı zorunlu ise arılara toksisitesi düşük, çabuk parçalanabilen ve uygun formülasyondaki ilaçlar tercih edilmelidir.

4. İlaçlama yapılmadan önce mutlaka çevredeki arıcılar, 7 (yedi) gün önceden haberdar edilmeli ve gerekli önlemleri almalarına imkan tanınmalıdır.

5. Mümkünse kaplama ilaçlamadan kaçınılmalı, ilaçlama aletlerinin bakım ve onarımına, memelerin ayarına özen gösterilmelidir.

6. İlaçlamalar, gündüz saatlerinde arı ve diğer faydalıların aktif oldukları 12.00­17.00 saatlerinde yapılmaması, yerine göre akşamüzeri, gerekirse gece veya sabahın erken saatlerinde yapılmalıdır.

7. Bahçelerde ağaçlar altında veya yakınında bulunan çiçekli bitkiler ilaçlamadan önce biçilmelidir.

8. İlaçlamalardan sonra ambalaj kutularının uygun bir şekilde imha edilmelerine önem göstermek

gerekmektedir.

9. İlaçlama aletlerinin, tankların yıkanmasında kullanılan suyun, İlaçlama sonrası artan veya kullanılmayan

ilaçlı suyun arıların su içtiği kaynaklara veya yakınlarına dökülmemesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, belirlenen yönetmelik ve önlemlere uymayanlar hakkında gerekli idari işlemler

yapılacaktır.

Bu Genelge yayımlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girecek olup söz konusu genelgede yer alan hususların titizlikle yerine getirilmesi ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini önemle rica ederim.” ifadelerine yer verildi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
1
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kimyasal zirai ilaçlar, Yığılca Arısı popülasyonuna zarar veriyor 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!