AA muhabiriyle yapılan röportajda, 22 Mart akşamı vestiyer görevlisi olarak çalıştığı konser salonundaki terör saldırısı sırasında yaşadıklarını anlatan Halilov, olayın sıradan bir iş gününde başladığını belirtti. Konser salonundaki vestiyerde rutin işlerini yaptığını ve seyircilere hizmet ettiğini ifade etti.
Saat 20.00’de konser başlama zilinin çalmasıyla teröristlerin saldırılarına başladığını dile getiren Halilov, önce garip sesler duyduğunu ve bu sesleri sarhoş bir grup ya da yürüyen merdivenlerde sorun olduğu şeklinde değerlendirdiğini söyledi. Ancak insanların panik içinde dağılmaya başlamasıyla terör saldırısının farkına vardığını belirtti.
Tahliye planına göre insanları Crocus Expo Sergi binasına yönlendirdiğini aktaran Halilov, bu tür durumlarda nasıl hareket etmeleri gerektiğine dair aldıkları eğitimi hatırladığını söyledi. İnsanlara yönlendirmeler yaptığını ve talimatlarını dinleyen insanlar olduğunu ifade etti.
Halilov, olay sırasında soğukkanlı olmanın, hızlı ve net hareket etmenin önemine vurgu yaparak insanların güvenliğini sağlamak için elinden geleni yaptığını söyledi. İnsanlara yardım edebileceğini anladıklarında talimatlarını hemen dinlediklerini ifade etti.
Ramazan ayı olması nedeniyle iftarını saat 19.00 gibi yaptığını ve bu yüzden olay sırasında dinç ve enerjik hissettiğini belirten Halilov, saldırıdan sağ salim kurtulmasını Allah’a bağladı.
Olay sonrası psikolojik durumunu değerlendiren Halilov, kendisini aşağı yukarı normal hissettiğini ve insanlarla konuşmanın kendisine yardımcı olduğunu dile getirdi. Dininin ona yardımcı olduğunu ve gece dua etmenin kendisine huzur verdiğini ifade etti.
Baba Halilov da oğlunun terör saldırısı sırasında sergilediği cesur davranışlarından gurur duyduğunu belirtti. Oğlunun, 12 yaşından beri çalıştığını ve futbol oynadığını aktaran Halilov, çocuklarına her zaman yardım etmeleri, dürüst olmaları gerektiğini öğütlediğini söyledi. İslam’ın teröristleri desteklemediğini ve saldırganların dininin olmadığını vurguladı.
