Dr. Seyhan ÖZSOY

KARDEŞLİK ÜZERİNE…

featured
service

Değerli okuyucularımız hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Hepinizin geçmiş bayramını tebrik ediyorum. Gelen istek üzerine gazetemizde fırsat buldukça yazılar yazmaya çalışacağım. Bu yazıda kardeşliğe zarar veren bir konudan bahsedeceğim. Hz. Adem as ve Hz. Havva, Kuran-ı Kerimde ismi geçen örnek ailelerden biridir. Bu güzel bir ailede hiç olumsuz bir şey olmamış mı o zaman derseniz. Buyrun bakalım.  Habil ve Kabil Hz. Adem as’ın iki oğluydu. Bunların arasında geçen olaylar, kıyamete kadar tekrarlanacak türdendi. Kabil, güzel olan kızla evlenmek istiyordu. Ona göre bu kızla evlenmek kendi hakkıydı. Çünkü o, kendisinin kardeşi Habil’den daha değerli olduğunu düşünüyordu. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı. Fakat, Kabil’in bu isteği kurallara aykırıydı. Babası Hz. Adem as de buna müsaade etmiyordu. Kim bilir o, babasına ne kadar öfkelenmiştir. Babasının haksızlık yaptığını düşünmüştür. Ama ne olursa olsun o, güzel olan kızla evlenmeye kararlıydı. Babası Adem’in, o kızı Habille evlendirmek istediği için ayrımcılık yaptığını düşünüyordu. Bu da onun içten içe babasına düşmanlığını arttırdı. Habille evlendirmek istediği için  kardeşi Habil’e karşı içinde büyük bir kıskançlık, kin ve öfke günden güne büyüdü. Habil bunun böyle olmasını istemiyordu ama bunu düzeltmek için elinden bir şey gelmiyordu. Kardeşi Kabil birgün ona “seni öldüreceğim” dediğinde kardeşliğin bilincinde olan Habil, “Sen, beni öldürmek için elini uzatsan da ben asla sana elimi kaldırmam.” demişti.

Kabili bu büyük günaha iten şey neydi? Gururu mu, kıskançlığı mı, haksız da olsa taktir edilme arzusu mu, öfkesi mi, şimarıklığı mı? Bu sebep neyse, onun gözünü kör etmişti. Doğruyu görme, özeleştiri yapma kabiliyetini alıp götürmüştü. Allah’a karşı geldi, babasını saymadı, kardeşini öldürdü. Dünyada ilk kötülüğü işledi, bundan sonra işlenecek kötülüğün yolunu açtı. Sebep olacağı bu kötülükler de ona ahirette bir yük olacaktı. Kardeşini öldürdükten sonra kendisinin bir kargadan bile değersiz hale düştüğünü anlamıştı. Ama iş işten artık geçmişti.

Dostlar

İnsandaki dünya hırsı, bazen insanlara ne büyük cinayetler işletiyor. Yanlışı doğru, doğruyu yanlış gösteriyor. Meleği şeytan, şeytanı melek gösteriyor. Dünya sevgisi ve hırsı kontrol edilemezse kardeşi kardeşe düşürür. Fitneleri körükler, nice cinayetlere sevkeder. İnsan, hakkı olmayana göz diktiğinde, buna gurur da eşlik ettiğinde kardeşlik unutulur gider. Kabil de işte böyle bir durumda kendini kaybetmişti. Hz. Yusuf’un kardeşleri de babalarından daha fazla ilgi ve taktir görmek istiyorlardı. Çünkü kendilerinin daha faziletli olduklarına inanmışlardı. Peygamber olan babaları Hz. Yakub’u haksızlık yapmakla suçlamışlardı. Halbuki peygamberler günah işlemezler. Fakat hasetçilerin gözü doğruyu yanlış görmeye başlamıştı bir kere. İleride Peygamber olacak olan kardeşleri Yusuf’u neredeyse öldüreceklerdi. Çünkü Yusuf’un başarılarına tahammül edemiyorlardı. Babalarının Yusuf’a ilgisine çıldırıyorlardı. Bir çare bulup Yusufun gözlerden ve gönüllerden uzaklaştırılması gerekiyordu. Kurdukları tuzaklar, onlara çözüm gibi görülse de güneş balçıkla sıvanamadı. Allah, birgün onları Yusufa muhtaç etti. Hz. Yusuf da kendisine yakışanı yaptı. Sizi kınamıyorum. Sizi Allah bağışlasın dedi. Onları Allah’ın merhametine havale etti.

Değerli Okuyucular! Her başarı emek ister. Çalışmadan başarmak isteyenler, başaranları kıskanır. Kıskançlık insanın dünyasını karartabilir. Felak Süresinde hasetçinin şerrinin büyük olacağı, bundan Allaha sığınmak gerektiği vurgulanmaktadır. Hasetçi istediğini elde etmek için birçok çirkin işlere başvurabilir. İş işten geçene kadar yaptıklarının kötülüğünü kendisi de farketmez. Böyle kişilerin olumsuz düşüncelerine alet olmaktan sakınmalıdır. Hasede sebep olacak davranışlardan da sakınmak gerekir. Fakirin yanında kendi malından, kazancından bahsetmek; başarılı olmayan kişinin yanında sürekli evlatlarının başarısından bahsetmek; sürekli meziyetlerini saymak hasede yol açabilir. Haset eden kişiler, yanlışlarını anladıklarında bağışlamak, onlara dua etmek olgun kişilerin davranışıdır.

Dünya hayatında gönlünde kimseye karşı kıskançlık duymadan yaşamak fazilettir. Günahkar, hatalı insanların düzelmesi için gayret etmek fazilettir. Kardeşinin menfaatini kendine tercih etmek fazilettir.

Hepinize huzurlu bir ömür dilerim.

KARDEŞLİK ÜZERİNE…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!