Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, beş gün önce aralık ayına merhaba dedik. 2 Aralık Cumartesi günü acı bir haberle sarsıldık. İlçemizin önemli değerlerinden dayı oğlu Fikret Çıracı’yı kaybettik. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun diyelim. Önümüzdeki cumartesi günü işe Birleşmiş Milletler tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde ilan edilip 30 maddeden oluşan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin ilan edilişinin yıldönümü olan Dünya İnsan Hakları Günü. Gazze’de, Doğu Türkistan ve dünyanın değişik bölgelerinde ihlal edilen insan haklarının gölgesinde nasıl kutlanacak merak ediyorum. Nedir insan hakları? İnsanların sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerdir. Bunlar ırk, ulus, etnik köken, dış görünüş, din, dil,ense ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. İnsan hakları, kişinin sırf bir insan olduğu için sahip olduğu haklar anlamına gelmektedir. Acaba bu bildirgeye imza atıp kabul edenler buna niye riayet etmezler? Özellikle kendini aydın batılı gösteren ulusların yaptığı bu ayrımcılık yüzünden içimiz kanayarak Filistin’de olanları sadece izliyoruz. İnşallah bu insanlık dramı sona erer de haberleri izlerken yaşadığımız bu acıdan kurtuluruz.
İnsan haklarının en önemlisi ve ilk sırada geleni “Yaşama Hakkı”dır. Daha sonra eğitim hakkı, kişi dokunulmazlığı, düşünce ve ifade özgürlüğü, kişi hürriyeti ve Güvenliği, özel hayatın gizliliği, adil yargılanma hakkı, mülkiyet hakkı, seçme ve seçilme hakkı, din ve vicdan özgürlüğü hakkı, eşitlik hakkı, sosyal güvenlik hakkı, köle olmama ve zorla çalıştırılmama hakkı, işkence edilmeme hakkı, çocuk hakkı vb. olarak adlandırılabilir. En önemlisi olan yaşama hakkıdır. İnsan haklarının geçmişinde kendilerini üstün gören asiller ve yöneticiler diğer insanların temel hak ve hürriyetlerini ellerinden almış, onları esir ve köle etmiştir. Batılılar sanayi devrimi ve çıkarları için asırlarca insanları ezmiş ve sömürmüştür. Bu konuda İngiltere’de 1689’da Magna Charta, Amerika da 1776’da Bağımsızlık Bildirgesi, Fransa’da 1789’daki Fransız devriminin sonunda yayınlanan İnsan Hakları Bildirgesi takip etmiş ancak onlar bu hakları işlerine geldiği gibi kullanıp yıllarca köle ticareti yapmışlardır. 1 ve 2. Dünya Savaşları’nın temelinde bu insan haklarının ihlalleri vardır. Bugün Filistin’de yaşananlara sessiz kalmaları insan haklarını kendi çıkarları için kullandıklarının göstergesidir. Ülkemizde ise Bakanlar Kurulunca kabul edilip 27 Mayıs 1949 tarihinde 3/9119 sayı ile Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Anayasamızda insan haysiyetine aykırı ceza ve işlem uygulanamayacağı, eziyet işkence ve angaryanın yasak olduğu, anlaşmalar, anayasalar ve yasalarla hukuk kuralları haline getirilmiştir. Ancak askeri darbeler bunu sekteye uğratmıştır.
İnsan haklarına göre kazanılan özgürlük, insanın serbestçe düşünme ve davranma durumudur. Özgürlük, insanın doğuştan sahip olduğu doğal haklardan biridir. Hak, bireyin özgürlükleri kullanabilmesi için yapılan yasal düzenlemedir. Temel özgürlükler şunlardır: düşünce, kanaat ve ifade özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, basın ve haberleşme özgürlüğü, yerleşme ve seyahat özgürlüğü, bilim ve sanat özgürlüğü, eğitim özgürlüğü. Bu özgürlükler geçmişte ülkeyi yönetenlerce kısıtlanmıştır. Bizim dönemin yaşadığı 12 Eylül Darbesi bunun canlı örneğidir. Sırf otorite ve düzeni sağlamak için bir sağdan, bir soldan idam edilen gençlerin vebali bu darbecilerin omuzlarındadır. Onların yaşama hakkı gasp edilmiştir. Daha sonra suçsuz yere sırf kendilerinden değil diye PKK adlı terör örgütünün bölgede şehit ettiği binlerce devlet görevlisi ve halkın yaşama hakkı yok edilmiştir. Hala insanlar o bölgede bir çok hak ve özgürlüğünü kullanmakta zorluk çekmekte, yaşama haklarından mahrum olmaktadır. Dinimizde insan haklarına büyük bir önem verilmiş yüce kitabımız Kuran’da dile getirilmiştir. Peygamberimiz bunun için Medine Sözleşmesi’ni ilan etmiştir. Özellikle Veda Hutbesi’nde söyledikleri bugünkü insan haklarıyla eşdeğerdedir. İnsan hakları riayet edildiği sürece anlam kazanır. Barış da insan haklarına saygı gösterilirse dünyada egemen olur. Adaletin olmadığı yerde insan hakkından bahsedemeyiz. Barış, sevgi, dostluk, özgürlük ve sevgi dolu yarınlarımız olsun. Savaşlar son bulsun. Filistin’de kalıcı bir barış olsun. Tüm kötülükler ve haksızlıklar bizden uzak olsun. Şimdilik sağlıkla, dostlukla, sevgiyle kalın; hoşça kalın.
