Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, “Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi; en büyük çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi. Eğer bir kimse hayalleri doğrultusunda tereddüt etmeden ilerleyebiliyor ve ümit ettiği hayatı yaşamak için gayret sarf ediyorsa alelâde zamanlarda tasavvur edemeyeceği bir başarıya ulaşır.” demiş büyüklerimiz. Hayallerinizin son kullanma tarihi yok. Derin bir nefes alıp yeniden deneyelim. Hayal deyince insana bir öykü gibi bir masal gibi gelebiliyor. Sanki bizim gerçeğimiz değilmiş gibi. Aslında bunları düşünen hayal eden sensin. Sense canlı bir varlık. Kendinsin, gerçeksin. Bakmamız gereken gerçekleri dünyamıza yansıtan bizim farklı bakışlarımız değildir. Başarmak için ortak bir şey o da hayallerimiz. Esas olan hayallerde yaşamak değil de onları gerçek hayatımızda gerçekten yaşamak, diyen büyüklerimizin sözleri bize ışık göstermeli asla hayallerimizden vazgeçmeyelim diyerek bu haftaki yazıma başlıyorum.
Bizim küçük bir şehrimiz ama koca yürekli, başarmak için azimli insanlarımız var.Bu küçük şehrin bitmeyen hayat hikayeleri var. Bunları zaman zaman köşe yazarlığı yaptığım gazetemizde dile getiriyorum. Bu hikayelerden birini bu hafta yaşadım. Mayıs ayının son günü dayımın cenazesi için bulunduğum Yoğunpelit köyünde eski öğrencim İl Genel Meclisi Üyesi Ramazan Baltacı telefonla beni aramış. Allah Allah niye aradı diye merak edip dayımın defin işi bitince geri aradım. ”Hocam yarın Yedigöller yolunda asfaltlama çalışmaları başlıyor. Bu yolla ilgili başta senin ve bizlere yansıttığın hayallerin gerçek oluyor, yarın Vali Bey geliyor senin de orada olmanı istiyorum, demesi ile birlikte tatlı bir heyecan ve mutluluk yaşadım. Gerçekten bu konu yaşadığım geçmişimin birçok anılarını gözümün önüne getirdi. 1980 yılında ilk öğretmenliğe başladığım Yaylatepe köyüne göreve giderken yaşadığım yol hikayelerini mi desem Yedigöllerde yaşadaığım anıları mı desem hepsini tekrar hatırladım. Bazen yaya gittiğim bu yollarda hep hayal kurardım. Bir gün bu yollar yapılıp asfalt olacak mı diye. Onun için bu konu ile ilgili köşe yazarı olarak 21 Mart 2021’de ” İlçemizde Turizm” 27 Nisan 2021’de ” Yığılcadan Yedigöllere” 12 Nisan 2022’de “Turizmle Kalkınma Hayallerimiz” 1 Kasım 2022’de ” Yedigöller ve Yığılca” 20 Aralık ve 27 Aralık 2022’de ” Yığılca ve Turizm Yolu” son olarak 11 Nisan 2023’te “Turizm Hayallerimiz” yazılarını yazmıştım. Bizim yollarımız bozuk, paralarımız bozuk ama sağlam vefalı öğrencilerimiz vardı. Onlara aşıladığımız hayalleri onlar gerçekleştiriyor. Bundan büyük mutluluk mu olur? 1 Haziran günü sosyal medyada bu yol haberini görüp gazetedeki patronum Gökhan Alkan’ı aradım. Evet hocam haber doğru ben de gazetede haber yapacağım demesi ile olayın gerçek boyutunu öğrenip araştırmaya başladım.
Değerli Okuyucular, konu ile ilgilileri ve yol güzergahındaki muhtarları aradığımda Kaymakamımız Talha Altuntaş’ın aynı zamanda vali muavini olması nedeniyle Vali Bey’i ikna ederek bu yol hikayesinin baş kahramanı olduğunu öğrendim. Bazı dost ve arkadaş sohbetlerinde eleştirdiğimiz Kaymakam Bey gerçekten bizi mahcup etti. Belki de bu küçük şehrin en büyük hikayesini yazacak. Ben sakin kibar ve beyefendi duruşu ile gıyabında konuştuğum Kaymakam Talha Altıntaş’tan özür diliyorum. Benim gibi dedikodu yapan birçok kimseyi utandırdı. Allah yolunu ve geleceğini aydınlık eylesin. İnşallah bu yol biterse onunla ilgili özel bir yazı yazacağım. Yalnız bazı siyasiler bu yol hikayesinde kendilerine pay çıkarmasın. Öğrendiğime göre olayın kahramanları Sayın Valimiz Cevdet Atay ve Kaymakam Talha Altuntaş’tır. Nitekim geçen yıl da Sarıkaya yolunu yaptılar. Gösterişten uzak sadece hizmet aşkıyla Allah için halk için görev yapan böyle devlet görevlilerini tebrik edelim. İnşallah bu yol bitip Bekirler altı Melen kıyısına ulaştığında orada olup daha güzel bir yazı yazacağım. Hayaellerimiz boşuna değilmiş. Demek ki ” Hayalsiz, hiçbir şey yapılamazmış. En büyük işler, büyük hayal sahibi insanlarca başarılmıştır. ” diyerek bu küçük şehirde büyük hayallerle yaşamaya devam edelim. Bizim görevimiz olmayacak denilen hayallere insanlarımızı alıştırmaktır. Hayallerinize sıkı sıkıya sarılın. Eğer hayalleriniz ölürse hayat, kanadı kırık ve uçamayan bir kuşa benzer. Şimdilik sağlıkla, dostlukla kalın; hoşça kalın.
