Veli VERGİLİ

  GELENEK GÖRENEK VE ALIŞKANLIKLARIMIZ

featured
service

Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, yaşadığımız bu cennet beldeye Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarından sonra yerleşen atalarımız; gelenek, görenek ve ananelerini günümüze kadar sürdürmüşlerdir. Bazı değerlerimiz zamanla unutulmaya yüz tutsa da geçmişine sahip çıkıp unutmayan değerli insanlarımız sayesinde bu değerler hala yaşatılmaktadır. Bunun için özellikle yaşlılarımıza sahip çıkmalı, bizi biz yapan bu değerleri tanımalı, bunları yaşatmalıyız. 21 Mart Nevruz Bayramı ile ilkbaharın takvimsel olarak başladığı bu haftada ilçemiz gerçekleri neden gelenek görenek ve alışkanlıklarımız adını verdiğim bu haftaki yazımı siz okuyucularımla paylaşmak istedim.

              Gelenek, görenek ve alışkanlıklarımızın en çok yaşatıldığı ay şu an içinde bulunduğumuz Ramazan ayıdır. Öncesinde yapılan hazırlıklar ile ay içindeki iftar, sahur ve diğer görsel etkinlikler bu aya ayrı bir hava verir. Ramazan süresince özellikle bazı köylerde hala sıra ile iftar verme devam ediyor. Ardından gelen Ramazan Bayramı özellikle çocukları sevindirmek için ayrı bir öneme sahiptir. Bizim kuşak o günleri hiç unutamaz. Babalarımız aldığı bayram kıyafetlerinin yastığımızın altında uyuduğumuz o geceler, gittiğimiz bayram namazı el öpme ve para toplama alışkanlıklarımız ve gezmeler ile komşu köylerle yaptığımız futbol maçlarını hangimiz unutabilir. Hıdrellez, Nevruz Bayramları daha çok doğayı tanımak ve tanıtmak için kırlarda kutlanırdı. Doğan çocukların cinsine göre geleneklerimiz vardı. Çoğu bugün hala yaşatılıyor. Evlenme törenleri söz kesme ile başlar nişanla devam eder, düğünle biterdi. Eski düğünler kadınlar ayrı, erkekler ayrı yapılırdı. Bugün her yerde aynı şekilde salonlarda yapılıyor. Aşure geleneğimiz devam ediyor. Kandil gecelerinde, önemli dini görevlerde (Hac, Umre vb.), ölülerimizin defin ve anma gecelerinde yasin okuma ve mevlit gelenek ve göreneklerimiz devam ediyor.

                İlçemizde ve ülkemizde devam eden ve topluma mal olmuş başka gelenek görenek ve alışkanlıklarımız var. Bunlar: Doğum yapan kadına çocuk görmeye gidip hediye alma, bazı yörelerde sünnet düğünü veya mevliti yapma, askere gitme törenleri, kız isteme, nişan yüzüğü takma törenleri, cenaze olan eve yemek götürme ve çevresinde müzik sesi açmama, hac ve umreden gelenlerin hurma,  zemzem ve hediye dağıtma vb. gibi gelenek görenek ve alışkanlıklarımız bizi birbirine bağlayan bağlardır. Bunlara sahip çıkıp devam ettirmeliyiz. İyi korunmuş bir gelenek kanunlardan daha güçlü olabilir. Atalarımız “ Kız anadan öğrenir sofra donatmasını ve hayatı; oğlan babadan. ’’ sözü bu konuda atalarımızdan çoğu şeyi öğrendiğimizi hatırlatır. Bilge kişiye yön veren gelenekler ve alışkanlıklardır. Yalnız değişen zamana ve şartlara göre bazı alışkanlıklardan vazgeçilmelidir. Orta çağda kalmış bazı şeyleri biz babadan böyle gördük, diyerek devam ettirmek de akıl karı değildir. Atatürk bunun için: ‘’Bir millet ki akidenin bir ananenin mantıki deliller olmaksızın sırf manevi bir takım sebeplerden dolayı muhafazasına düşkündür, o milletin aydınlanması ve ilerlemesi tabiatıyla geç olur belki de hiç olmaz. ’’ demiştir. Onun için değişen şartlara göre hareket etmek en doğru olanıdır.

               Değerli Dostlar, bizi birbirimize bağlayan gelenek ve göreneklerimizi zamane şartlarına göre devam ettirirken bazı alışkanlıklardan vazgeçmeye zaten başladık. Artık okullarda bile velinin öğretmene eti senin kemiği benim sözü söylenmiyor. Çünkü kanunlar bazı alışkanlıkları yasaklıyor. Yalnız gazetemizin haberinde olduğu gibi tarihimize sahip çıkmalı, değerlerimizi korumalıyız. Gaziler köyündeki Orhangazi Camisi ve Köse İsmail Türbesi’nin restore edilip eski mimari yapısına kavuşturdukları için bu köy halkımızı ve yöneticilerini tebrik ederim. Onların hatırasını yaşatmak için ilçe olarak Gaziler köyüne destek olmalıyız. Hıdrellez geleneğimize uygun olarak orada yapılacak etkinliğe hepimiz katılıp bunu geleneksel hale getirmeliyiz. Diğer köylerdeki böyle tarihi değerlere de sahip çıkmalıyız. Dün Çanakkale ve tüm şehitlerimizi andık. Hepsinin ruhu şad olsun. 21 Mart’ta Nevruz Bayramı’nı kutlayıp bahara merhaba diyeceğiz. Bağ bahçeler sizi bekler. Şimdilik sağlık, huzur ve dostlukla kalın; hoşça kalın.

  GELENEK GÖRENEK VE ALIŞKANLIKLARIMIZ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!