ARŞIN GÖLGESİNDEN BİR GENÇLİK

Peygamberimiz s.a.v. buyururlar ki; “Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah Teâlâ, yedi insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır: Bunlardan biri Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç. İkincisi, Kalbi mescitlere bağlı Müslüman…” bu hadis-i şerif hayata bakışını inşa edecek kadar muhtevası kapsamlı olduğunu belirterek başlamak isterim. Evvela “arşın gölgesi” hitabıyla cennetteki zirveden başlayarak dikkatleri üzerine çekmiştir. Dostlar, makam çok ciddi, bu ameli başarana Rabbimizin böylesi  ulvi bir makam veriyor. Çünkü ihmal ettiğimiz kimi zaman küçümsediğimiz meselelerin aslında bu dünyada güzel bir hayat ile ahirette de zirveyle mükafatlanacağını anlatıyor. Aslında ihmal edilen o küçük amellerden iki sınıfını anlamaya çalışalım. Birincisi, “Rabbine kulluk içinde tertemiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç” ifadesi aslında gençliğin hayatın inşasında önemli dönem olduğunu bu dönemi aştığında iki cihanda saadet bulacağını bildirirken ikincisinde ise “Kalbi mescitlere bağlı Müslüman” ifadesiyle bir önceki maddenin devamı mahiyetinde olup o gencin serpilip büyürken gönlü, aklı hasılı benliğiyle camilere bağlı olarak yetişmesi temiz bir hayat için çok önemli bir adım olduğunu bize bildirmiştir. Dostlar, misal verdiğimizde nice şahısların çocukluğunda camiye gitmeleri yıllar sonra hayat farklı yerlere götürse bile o kişilerin yıllar evvel cami imamın güzel sözünden etkilenip işleyeceği ciddi bir işi/günahı/yanlışı onu frenliyor olduğuna dair çoğumuzda, etrafımızda yada toplumca tanınan bu simaları biliyoruz. Hatta bununla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı görevinde bulunmuş bir hocamızın hiç tanış ve mülaki olmadığı üst düzey rütbeli bir askerimizin hocamızın görevine hayırlı olsun ziyaretine gelip ve sonrasında “Hocam, biz mütedeyyin biri değiliz, ama çocukken arkadaşlarımla beraber camiye gittiğimde imamın bize ilgiyle, şefkatle ve muhabbetle ilgilenmesi bizi kendisine hayran etmiştir. Bu sebeple hayatımda karar verirken dini değerlerime aykırı olduğunu bildiğim meselelerde aklıma o hocamız gelir ve beni yanlış adım atmamı engeller.” Sözleriyle Diyanet İşleri  başkanı hocamıza söylemiştir. Dostlar bu hikayede ve diğerlerinde olduğu gibi biz din gönüllüleri çocuklara dini sevdirmeye çalışırken yarın hoca olup olmayacağını bilmiyoruz. Bu azim uğraşımız ise her ne olursa onun camiye olan muhabbetleri her zaman engel olacağını bilincinde olmamız bize bu hadisle güçlendiriyor. evlatlarımızın camiye gelmesi hatta sadece bir vakitte bile görmek bizleri çok mutlu ediyor. Bu vesileyle dostlar, bizler Yığılcamızda başta şahsımın görev yeri olan Pazaryeri Merkez Cami olmak üzere bütün camilerimizi çocuklarımızın cıvıltılarıyla şenlendirip cami adabı ve rahlesinden istifade etmeleri için gayret edelim. Çünkü bu yönde tüm meslektaş hocalarımızın ciddi gayretleri var. Çabalarımız için siz kıymetli velilerimizin desteğiyle başarabiliriz. Bizler de yarın evlatlarımızın Rabbimizin katı olan arşın katına bir evlat istiyorsak bu amelde ortak olalım.