Türkiye’de Nükleer santralin kurulmasıyla ilgili ilk araştırma 1965 yılında başlatıldı. 1974’te Mersin iline bağlı Gülnar ilçesindeki Akkuyu arazisi ilk nükleer santralin inşaatı için uygun bir arazi olarak kabul edildi.
Türkiye ve Rusya, Türkiye’nin Akdeniz kıyısında Mersin iline bağlı Gülnar ilçesinde Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşa edilmesi yönünde ortak karar aldı. Bununla ilgili anlaşma, Rusya Federasyonu Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında 12.05.2010 tarihinde Ankara’da imzalandı.
03.04.2018 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla Akkuyu Nükleer Güç Santralinin (NGS) 1 No’lu Ünitesi temel atma töreni düzenlenmişti. 2. Ünitenin temeli 08.04.2020, 3. Ünitenin temeli 10.03.2021 ve 4. Ünitenin temeli 21.07.2022’de atılmıştı.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi, Rusya ve Türkiye arasındaki en büyük ortak projedir. Akkuyu Nükleer A.Ş. 15.06.2066 tarihine kadar (49 yıl) geçerli olarak elektrik üretimi yapacaktır.
***
Akkuyu NGS enerji üretiminde kullanılacak olan “taze nükleer yakıt” 27.04. 2023 tarihinde getirildi. Buna göre tesis, “nükleer santral” statüsüne kavuşarak teknik anlamda açılmış oldu. Önümüzdeki süreçte enerji üretimi için test aşamasına geçilecek.
–İnşası devam eden tesisin açılışına Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan video konferans ile katıldılar. Tesisin açılışı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıl kutlamaları için hızlandırıldı.
Dünyanın en büyük nükleer güç santrali inşası Türkiye’de yükseliyor, Bu tesiste 30 bin kişi görev aldı, Gülnar ilçesinin nüfusuna denk bir rakam. 550 bin bağımsız parçadan oluşacak. Mekanik, elektronik, makine ve imalat sanayisi ve bunların alt dallarıyla birlikte dev bir endüstri çalışıyor.(Enerji Bakanı Fatih Dönmez)
***
27 Nisan 2023 tarihinde, CNN Türk TV’de Gazeteci Hande Fırat’ın yönettiği Gece Görüşü programında; Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Devlet eski bakanı Dr. Masum Türker, Gazeteci-Yazar Gürbüz Evren, Türk medya Ankara temsilcisi Melik Yiğitel, Kamuoyu araştırmacısı Gürkan Duman ile birlikte Akkuyu nükleer santrali konuşuldu. Birçok yerde belki bulamayacağınız çok özel bilgiler olduğu için bu konuyu ele almış oldum.
Akkuyu (NGS) “Nükleer Güç Santrali” Türkiye’nin Elektrik ihtiyacının %10’nu karşılayacak. Tek başına İstanbul’un elektriğini üretme kapasitesine sahip. Her biri 1200 megavatlık 4 reaktörden oluşuyor. Tam kapasite ile çalıştığında yıllık 35 milyar kwsaat elektrik üretecek. Son teknoloji ve en üst güvenlik sistemleri ile donatıldı. 9 şiddetinde bir depreme ve uçak çarpmasına bile dayanıklı. İlk nükleer yakıt bugün geldi. Dolayısıyla Akkuyu santrali resmen “Nükleer tesis” statüsü kazandı ve 1 yıl içinde üretime başlayacak. Artık Türkiye Nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükseldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan böyle söylüyor. Akkuyu Türkiye ve Rusya arasında en büyük ortak proje.
Hande Fırat: Akkuyu santrali resmen “Nükleer tesis” statüsü kazandı ne demek? Uranyumdan mı bahsediliyor. Bunun bir tehlikesi var mı? Dünya açısından, güç açısından bakıldığında bunu nasıl yorumlamak lazım? Akkuyu Nükleer Santralinin kurulması ile Türkiye’nin kazancı nedir? Ekonomik getirisi ne olacak?
Mete Yarar: Alanda yapılan inşaat, 10 milyon metre karelik büyük bir alan. Dünyada 4 reaktörün aynı anda inşa edildiği tek proje. Türkiye’de tek kalemde yapılan 25 milyar dolarlık bir yatırım. Elektrik üretecek olan Türkiye’nin tek nükleer tesisi. Bugün Akkuyu santraline uranyum çubukları geldi. Geldiği andan itibaren güvenlik tedbirleri inanılmaz derecede artırılmıştı. İnşaat güvenliğinden öte başka bir güvenlik sistemine geçilmişti.
Burada ilk inşaat kararı alındıktan sonra ilk yapılan şey; Türkiye’de hem silahlı kuvvetlerdeki, hem İçişleri Bakanlığındaki işinin en ehli olan personel ya emekli oldu, ya görevinden ayrıldı ve burada işe başlatıldı. Yani buradaki güvenlik ekibi, Türkiye’deki en profesyonel güvenlik ekibi. Yani buradaki ekip ile operasyona gidebilirsiniz. 8 yıldır o ekip burada görev yapıyor. Bugüne kadar gördüğüm en ağır güvenlik tedbiri ile çevrelenmiş durumda, çünkü burası en hassas bir tesis. Herhangi bir sabotaj olduğunda sonuçları çok vahim olabilir. Binanın etrafı bildiğiniz hudut güvenlik duvarları gibi arka arkaya duvarlar, tel örgüler, kameralar vb. gibi ekstra güvenlik tedbirleri ile korunuyor!
Bu tesiste güvenlik için (Çernobil ve Japonya’daki gibi sızıntı vb. tehlikesi olmaması için) harcanan para 10 milyar dolara yakın. Yani yatırım tutarının 3’te biri. Bu tesis en son teknoloji ile kurulan bir tesistir.
Bu inşaat alanından 19 milyon m3 hafriyat çıkarılmış. Çıkarılan bu hafriyat ile deniz vb. yerler doldurulmamış. Bu hafriyat yine bu alana kullanılmış. Yani çevre kirliliğine müsaade etmemişler. Bu hafriyatla Türkiye’nin kara sınırlarının tamamının etrafını 1 m. genişliğinde 7 m. yüksekliğinde duvar örülebilecek kadar fazla. Burada kullanılan betonla ki bu inşaatlarda kullanılan betondan çok daha kuvvetli, dayanıklı ve içinde kimyasalların olduğu beton Türkiye’nin batısından doğusuna kadar 1 m. yüksekliğinde ve 1 m. genişliğinde gidiş geliş 2 tane yol yapabiliyorsunuz. İçinde kullanılan çelik yapılar birbirine eklendiğinde uzunluğu dünyanın etrafını tam 17 kere dolaşabilecek uzunlukta… Devamı yarın. Hoşça kalın
