İbrahim Arvasi

GAZZE’NİN KINALI KUZULARI

featured
service

İsrail’in Gazze’ye başlattığı ve her gün dozunu artırarak devam ettirdiği saldırıları devam ediyor. İki milyondan fazla insanın adeta üst üste yaşadığı bu kente saat başı bombalar yağıyor, füzeler, roketler, havanlarla vurulan şehir adeta bir ölüm kapanına dönüşmüş. Camilerin, Okulların, , Hastanelerin, Üniversitelerin, Kiliselerin Kamu binalarının, sivillerin yaşadığı binaların, çarşı ve pazarların yerle bir edildiği şehirde bir insanlık krizi yaşanıyor. Anne babaların göz aydınlığı körpe yavrularını, bıyıkları yeni yeni terlemiş delikanlıların, genç kızların, beli bükülmüş yaşlı insanların, engelli insanların ve hastaların hunharca katledildiği Gazze’de bir insanlık dramı yaşanıyor.

Hastaların tedavi gördüğü, İsrail’in günlerdir yapmış olduğu bombardımanlar sırasında yaralanan insanların tedavi edildiği ve daha güvenli olduğu inancıyla tamamen sivil insanların gelip sığındığı ve sivil bir sığınağa dönüştürülen el-Ehli Baptist Hastanesinin İsrailliler tarafından füzelerle vurulması sonucunda 500’den fazla insan katledildi. Elektriklerinin düşmanları tarafından kesilen, suyun verilmediği, giriş ve çıkışların yasaklandığı, hiçbir şekilde insani yardımların girmesine izin verilmeyen Gazze bütün Dünya’nın gözü önünde ve sosyal medyanın da canlı yayınları eşliğinde can veriyor.  

Gazze’den gelen görüntüler, bölgeden aktarılan bilgiler, anne babaların feryatları, korkudan tir tir titreyen çocuklar, paramparça olan bebeklerin bedenleri, birbirlerine çaresiz bir şekilde sarılıp feryadu figan ağlaşan insanlar, yakınlarının/dostlarının/arkadaşlarının/tanıdıklarının ölüm haberleriyle yıkılan insanlar, gökyüzüne yükselen feryatlar insanın kanını donduracak, nutkunu kesecek, basiretini bağlayacak şekildedir. Bütün bu görüntülerin arasından bir tanesi var ki insanın tahammül sınırlarını hakikatten zorlamaktadır. Haber bültenlerine dahi konu olan o görüntülerde insanların ellerine, kollarına isimlerini yazma hadisesidir. Anne babalar körpe çocuklarının ellerine, kollarına isimlerini yazma yarışındalar. Sebebine gelince herhangi bir bombardıman sırasında şehit olup bedenlerinin parçalanarak tanınmaması durumunda bu şehit bedenlerin tabii hayatta kalmışsa yakınları ya da başkaları tarafından tanınmaları içindir. Yani bir çeşit kimlik tespit çalışmasıdır.

Gazze’li anne babaların başvurdukları bu yöntem bizim çok uzağında olduğumuz bir şey değildir. Malum Anadolu da askere gidecek yiğitlerin ellerine kınalar sürülür ve tekbirler, tehliller, salavatlar, dualar eşliğinde asker ocağına yolcu edilirdi. Kıssaya göre bir Asker Ocağında Ordu Komutanı ordu denetimlerinin birinde elleri kınalı bir asker görür ve bunun sebebini sorar, Askerin verdiği cevap ise çok manidardır.

–“Komutanım bizim geleneklerimizde üç şey için kına yakılır. Bunlardan birincisi; Gelinin ellerine kına yakılır ki gelin eşine yakın olsun diyedir. İkincisi; Kurbanlık koça kına yakılır ki bu da Yüce Allah’a olan yakınlığı ifade ediyor. Üçüncüsü ise Askere gidecek gençlerin ellerine kına yakılır ki bu da vatanına yakın olsun ve gerektiğinde O’na kurban olsun diyedir” şeklinde cevap verir.  İşte “Elleri Kınalı Mehmetçiklerimizin” hikâyelerinin böyle bir tarihi arka planı vardır.

Dört bir tarafı ölüm makineleriyle kuşatılıp günlerdir ölüm kusan bu makinelerle dövülen ve adeta ölüm kapanına dönüşen Gazze şehri; benzersiz bir vahşet, büyük bir acı ve kelimenin tam anlamıyla bir insanlık dramı yaşanıyor. İnsanlar yarınlara umutla değil gökyüzünde ki her bir savaş uçağının sesiyle ellerini, kollarını kontrol ederek buradaki kınalara yani ellerine, kollarına yazdıkları isimlerine bakarak yaşıyorlar. Yaşama fırsatı bulamadıkları kendi öz vatanlarında meçhul bir isim olarak kalmaktansa en azından isimleri belli bir insan ve belki isimlerinin yazılı olacağı bir mezar taşına sahip olmanın gayreti içindedirler.  

Selam ve dua…

 

 

GAZZE’NİN KINALI KUZULARI

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!