Veli VERGİLİ

MEDYA VE AHLÂKİ DEĞERLERİMİZ – Veli VERGİLİ

service

                Değerli Okuyucular, Sevgili Dostlar, bu hafta insanlar arasında  iletişimi sağlayan radyo, televizyon, gazete,dergiler gibi medya dediğimiz  basın yayın araçları ile  internet ortamında haberleşme, görsel ve işitsel iletişimi sağlayan adına da  sosyal medya dediğimiz  iletişim araçlarının özellikle ilçemizdeki ahlaki değerlerimize etkisi üzerinde durmak istedim.

                 1973 yılında Motorola’da mühendis olarak çalışan Martin Cooper’in ilk cep telefonunu icat etmesi, daha sonra günümüzde kullandığımız akıllı telefonların çıkması ve internet ortamında kullanılması ile medya dediğimiz kitle iletişim alanında büyük bir devrim yaşanmış ve adeta çağ atlanmıştır. Bugün bu alanda kullanılan facebook, whatsapp, instagram, twitter vb. programlar sayesinde insanlar arasında iletişim öylesine gelişti ki  ahlaki değerlerimizi takip etmek veya yönlendirmek daha kolay hale geldiğini düşünüyorum. Örneğin bazı olumsuz davranışlara anında cevap verebiliyor, olumlu olan güzel davranışları ödüllendirebiliyoruz. Oluşturulan whatsapp grupları sayesinde haberleşebiliyoruz. Yalnız her güzel şeyin olumsuz tarafları da olabiliyor. Bazıları bunu fanatik hale getirip adeta meslek ediniyor. Yani fonemin dediğimiz tipler ortaya çıkıyor. Bunlar insanları yanlış yönlendirip ahlaki değerlerimize zarar veriyor. Burada dostlarıma önyargısız  anlayıp, dinleyerek hareket etmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü bazen yazılan bir kelime hatası bile bu alanda sıkıntı yaratabiliyor. Sosyal medya ve bunu kullanmamızı sağlayan akıllı telefonlar bana göre iletişim konusunda günümüzün bir devrimidir. Tabii ki amacına  uygun kullanılırsa! 

                 Bizim çocukluğumuzda bazı yöresel haberleri İstiklal diye bir gazeteden okuduğumuzu hatırlıyorum. Düzce’deki yöresel gazeteler belirli günlerde ilçemizde dağıtılırdı. İlçemizin pazarı olan cuma günlerinde bireysel duyuru ile satılan ve daha çok ahlaki olayları anlatan medya araçları vardı. Daha sonra 2000’li yılların başında Yörenin Sesi ve 2006 yılında Düzce’nin Sesi ve 2008 yılından sonra ise  ilçemizin tek yöresel gazetesi Yığılcanınsesi gazetesinin yayın hayatına başlaması medyanın önemini ortaya çıkarmıştır. Ahmet Alkan’a bu konudaki çalışmalarından dolayı tebrik ederim. Geçen hafta yazdığım yazının ilçemizi ahlaki yönden tedirgin eden bazı olumsuz önyargıların da bu sayede bir nebze azaldığını söyleyebiliriz. Yığılcanınsesi gazetesi artık ulusal basın ağındadır. Burada yayınlanan haberler ve köşe yazıları ulusal basınla paylaşılmakta milyonlara ulaşmaktadır. Örneğin Balkız hikayesi kısa zamanda önce ülkemizde, sonra dünyada gündem olmuştur. Eskiden kapalı bir kutu gibi olan Yığılca, ülkemiz ve dünya gündeminde yerini almıştır. Lakin toplumdaki ahlaki çöküntü ticaret hayatında artmıştır. Bu alanda çalışanlar alınmasınlar ama aşağıdaki hikaye buna güzel bir örnek. 

               Cambazın biri, eşeği yularından çekip gelmiş pazara. Bir başka cambaz yanaşmış: “ Kaça bu eşek? ” “ Bin lira! ” “Aldım gitti, ver elini helalleşelim!” Birkaç kişi alıcının kulağına fısıldamış: “Yahu görmüyor musun, bu eşek topal. Onun için ucuza verdi!” “O eşek topal değil, tırnağının arasına taş kaçmış. Bu nedenle topal sanıp ucuza elden çıkarmaya bakıyor!” Eşeği satana koşmuşlar: “Yahu bu eşek topal değilmiş, tırnağına taş kaçmış!” Satıcı gülmüş: “Eşek topal olmasına topal da, öyle sansınlar diye taşı tırnağına ben koydum!” Alıcıya koşmuşlar: “Yahu bu eşek gerçekten topalmış, taşı o koymuş. Seni de kandırdı, parayı aldı!” Alıcı dövünmeğe başlamış: “Vay namussuz vay! Eğer verdiğim para sahte olmasaydı, beni kazıklayacaktı!” Çağımız insanının ahlâk yapısının özeti. Yalan söylediklerini biliyoruz. Yalan söylediklerini biliyorlar. Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar. Ama hâlâ yalan söylüyorlar. Bu hasat döneminde  hikayedeki diyaloglar okuyucularıma ders olsun. Ahlak dışı davrananlara prim vermeyelim. Güvenilir ve dürüst esnaflarla alışveriş yapalım derim. Böyle gelmiş böyle gider felsefesinin yerleştiği bir toplumda kirlenmeyi engellemek o kadar kolay değildir. Hepimize görev düşüyor. Medya gibi güçlü bir silahımız var. Özellikle hikayedeki gibi insanları kandırmaya çalışan ahlak yoksunlarını deşifre edelim. Eğer sizi kandırmışsa  başkalarını kandıramasın.Yalnız önce kendimiz ahlaklı olmalı, hileden uzak olmalıyız. Bu konuda en büyük örnek peygamberimizdir. Tüm okuyucularıma ahlaklı, sağlıklı  bir yaşam diliyorum. Malazgirt’in yıldönümü kutlu olsun, zaferler bizimle olsun. Sevgiyle, dostlukla kalın; hoşça kalın.

2419 kez okundu.

MEDYA VE AHLÂKİ DEĞERLERİMİZ – Veli VERGİLİ

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yığılcanın Sesi Gazetesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!